Cemil Cicek irkciligi israrla savunuyor!

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, büyük tepki toplayan 'DTP Ermenistan sınırına kadar dayandı' şeklindeki sözlerinin arkasında olduğunu açıkladı. Çiçek, 'Bölünme riskiyle ilgili olarak her zaman değerlendirme yapılır' diyor.

Çiçek: Söylediğimin arkasındayım

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in, 'DTP Ermenistan sınırına kadar dayandı' sözlerine tepki yağmasına rağmen sözlerinin arkasında olduğunu açıkladı. Milliyet Gazetesi Yazarı Fikret Bila dünkü köşesine, Cemil Çiçek'le tartışmalara ilişkin yaptığı görüşmeyi taşıdı. Başbakan Yardımcısı Çiçek geri adım atmadı. Çiçek, 'Bölünme riskiyle ilgili olarak her zaman değerlendirme yapılır' diyor. Cemil Çiçek, seçimin ardından Bakanlar Kurulu'nda ve partisinde yaşandığı belirtilen krizle ilgili görüşlerini dün NTV'ye anlattı. Çiçek, 'Ben bir şey söylediysem (DTP'nin oyları Ermenistan sınırına dayandı), onun arkasında da dururum. Benim de fikir özgürlüğü hakkım vardır. Bu olup bitenlere baktığımızda, bu sözün değerlendirilmesinden öte belli çevrelerin bir linç kampanyasına dönüştürdüğünü de görüyorum' dedi. Bakanlar Kurulu'nda revizyonun Başbakan tarafından teyit edildiği bugünlerde, AKP'liler arasında çıkan bu tartışmanın, Cemil Çiçek'in koltuğunun sallantıda olduğunun işaretleri olarak yorumlanıyor.

CHP: Resmen ayrımcılıktır

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in yerel seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmeye tepki gösterdi. Meclis'te basın toplantısında konuşan Okay, '(DTP, Ermenistan sınırına dayandı) gibi bir üslup, Türkiye'de resmen bir ayrımcılıktır. Sayın Çiçek, muhtemelen bu konuda bir düzeltme yapacaktır. Ama laf, büyükelçi değil ki geri çekilsin. Laf çıkmıştır. Bundan sonrasını telafi edemezsin' dedi.

2 Kommentare:

  1. Kardeş kavgasına bir son vermemiz gerekiyor

    Almanların sevdiğim bir özdeyişleri vardır:

    Wo ein Wille ist, ist auch ein weg

    Anlam itibarıyla:
    İstek ve iradenin olduğu yerde her zaman bir yol bulunabilirdir.
    Bu özdeyişten yolla çıkarak kısa vadeli hedefimiz siyasi çoğunlukların, azınlıklarında istek ve ihtiyaçlarını da gözeten bir işbirliğine girmesidir. Böylelikle geniş bir toplumsal mutabakat sağlanabilir. Şu an parlamentoda temsil edilmeyen tüm partiler ki, bunlar genelde merkez sağda yer alan partilerdir bir çatı altında toplanması gerekir. Bu süreç merkez sol diye tabir ettiğimiz CHP ve DSP içinde geçerlidir. Ulusumuzun gerçekten bir nefes almaya ihtiyacı var. Ancak bunakların, pısırıkların ve beceriksizlerin yönetim kurullarında, hele liderlik koltuğunda yer almamalarına özen gösterilmelidir.

    Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi, parti içi demokraside başkalarının gıpta ile baktığı, örnek ve lider bir parti haline gelmelidir. Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisine de bu yakışır.

    Önder Gürbüz
    http://www.gurbuz.net

  2. eski fasist ve kafa tascilardan kim kaldi gayet normal mecliste cicek gibileri bayagi cok