Cumartesi Anneleri'nin eylemi 212. haftasında
Cumartesi Anneleri oturma eylemlerinin 212. haftasında, 1995 yılında kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hasan Ergul'un faillerinin bulunmasını istedi. Öte yandan sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler, Ergenekon operasyonuna karşı ortak deklarasyonu açıkladı.Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemlerinin 212'incisini yaptı. Eylemde, kaybedilenlerin fotoğrafları taşınarak, 'Failler belli kayıpler nerede' pankartı açıldı. Eyleme, SDP Genel Başkan Yardımcısı Ecevit Piroğlu, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkoğlu, sanatçı Zeynep Tanbay, DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı, insan hakları savunucusu Eren Keskin, şair Sennur Sezer, Sosyalist Parti Genel Başkanı Sevim Belli de katılarak destek verdi.Basın metnini grup adına okuyan sanatçı İlkay Akkaya, JİTEM eski elemanı Abdulkadir Aygan'ın itiraflarının ardından İHD avukatlarının savcılıktaki dosyaları incelemesiyle açığa kavuşan Hasan Ergul ve diğer kayıp olaylarının kapsamlı soruşturulması gerektiğini ifade etti.'Somut iddiaya rağmen failler hakkında neden işlem yapılmıyor'Olayların faillerinin kamuoyuna itiraflarda bulunmasını ve bu güne kadar olan olayları araştıracak bağımsız bir komisyon oluşturması gerektiğini dile getiren Akkaya, 'Bütün bunlar Genelkurmay'ın ve devletin desteğiyle oldu diyorlar. Üstelik AİHM dosyalarında da bu faillerin tek tek isimleri geçiyor. Bunca somut iddiaya rağmen failler hakkında hala neden bir işlem yapılmıyor? Bu olayların failler listesinde, General Hasan Kundakçı, Tansu Çiller, Meral Akşener, Mehmet Ağar gibi isimler var deniliyor' şeklinde konuştu. Ölüm kuyularına atılanların ve helikopterlerden atılanların kimliklerinin açıklanmasını talep eden Akkaya, 'Bizler kaybedilen yakınlarımızı geri istiyoruz. Bizler adalet ve gerçekleri istiyoruz' dedi.Toplumsal Muhalefet Grubu kuruluşu deklere edildiAkkaya'nın açıklamasının ardından, DTP, İHD, Alevi Bektaşi Federasyonu, Türkiye Barış Meclisi, EMEP, EHP, KESK, MAZLYUMDER, THİV, ÖDP ve SDP'nin aralarında bulunduğu çok sayıda siyasi parti, insan hakları örgütü ve demokratik kitle örgütü, Ergenekon operasyonuna karşı ortak deklarasyon yayınlandı. Deklarasyonu kurumlar adına Harun Çakmak okudu. Çakmak, şunları kaydetti: 'Yakın tarihte ülke topraklarında yaşayan tüm halklara ve inançlara her türden muhaliflere karşı gerçekleştirilen inkar, ayrımcılık ve yok etme politikalarını, faili meçhul cinayetleri, kayıpları, katliam ve provokasyonları açığa çıkarmak, failleri ve suç iklimi yaratanların bir bütün olarak yargılanmasını sağlamak, tarihsel bir yüzleşmeyle hakikatleri ortaya çıkaracak bir yapılanmanın zeminin yaratabilmek için birlikte mücadele etme kararlığı ile bu çalışmaya başladık.''Asıl olması gerken tarihsel ve siyasal gerçeklerin ortaya çıkarılmasıdır'Ergenekon operasyonunu değerlendiren Çakmak, süreci tarihsel bir fırsata dönüştürmek ve inisiyatif almak gerektiğini söyledi. Ergenekon yargılanmasında asıl sorunun hukuki sürece müdahil olmaktan öte tarihsel ve siyasal gerçeklerin ortaya çıkarılması olduğuna vurgu yapan Çakmak, 'Fırat'ın öte yakasına geçemeyen önemli tarihsel olay ve süreçleri dikkate almayan birkaç lokal olay ve iktidara karşı darbe girişimi iddiasıyla sınırlandırılmış bir yargılanmanın gerçekleri açığa çıkartamayacağı işlenen suçlar bireysel sorumlulukla sınırlandırıp kolektif sorumluluğu gizleyeceği açıktır. Bu operasyon temiz eller operasyonu değildir' diye konuştu. Gerçek sorumluların unutturmayı bir idari teknik olarak kullanan askeri vesayetçi devlet yapılanması olduğunu dile getiren Çakmak, 'Ergenekon'un öncülleri gibi kontrgerilla devlet geleneğinin devamından başka bir şey değildir. Dolayısıyla esas mantığın yargılanması gerektiğini söylüyoruz. Esas sorumlu Silivri'de ki emekliler değil sistemin kendisidir' diye kaydetti. Siyasi iktidarı uyaran Çakmak, şu çağrıda bulundu: 'Tarih sizler tarafından halklarımıza karşı işlenen suçlarla kirletilmiştir. Yeni suçlara ortak olmaktan daha fazla kirlilik yaratmaktan vazgeçin. Tarihsel bir yüzleşmenin önünü açın. Unutmayın ki, bedel ödeyen emekçi ve ezilenlerin talepleri üzerinden demokrasi ve özgürlükler tarihi olabilir.' Çakmak, son olarak, Türkiye'nin pek çok yerinde eş zamanlı ve tek bir talebin dile getirileceği demokratik eylemler düzenlemeyi oluşturacak komisyonlar ile süreci titizlikle izleyerek her aşamasında kamuoyunu bilgilendireceklerini söyledi.DİHA