Israil`de Netanyahu donemi basliyor!
Sağcı Likud Lideri Benyamin Netanyahu, İsrail’in yeni başbakanı oldu. 10 Şubat’ta yapılan seçimlerden sonra hükümeti kurma görevini alan Netanyahu liderliğindeki koalisyon, 45’e karşı 69 oyla güvenoyu aldı ve resmen göreve başladı.
30 bakan ve 7 bakan yardımcısıyla İsrail tarihinin en kalabalık hükümetini kuran Netanyahu, 1996-1999 yılları arasında yaptığı başbakanlıktan sonra tekrar aynı göreve geldi. Koalisyonun en göze çarpan özelliği, içinde “sol” eğilimli İşçi Partisi olsa da aşırı sağcı ve dinci partilerden kurulu olması. Koalisyonda, Likud ve Ehud Barak’ın İşçi Partisi’nin yanında aşırı sağcı İsrail Evimiz, dinci Şas ve Yahudi Evi partileri de bulunuyor.
Ilk madde guvenlik!
Ilk madde guvenlik!
Güven oylaması öncesinde hükümetin programından kısa başlıklar halinde söz eden Netanyahu ilk sırada ülke güvenliğini saydı, ülke güvenliğini her şeyin önünde tutacaklarını söyledi. İkinci sırada ise ekonomik krize yer verip bunun için hep birlikte çalışmaları gerektiğini belirtti.
Yemin ederek göreve başlayan Netanyahu, konuşmasında İsrail’in Arap komşularıyla barış ve birlik içinde yaşamak istediğini, Filistinlilerle aralarındaki kavganın bitmesi için de ellerinden geleni yapacaklarını öne sürdü. Ancak bağımsız bir Filistin devletinden söz etmedi. Bugüne kadar 6 hükümetin Filistinlilerle barış için uğraştıklarını ama bir sonuç alamadıklarını iddia eden Netanyahu, “Karşımızda hiçbir zaman barış için bir taraf bulamadık. Diğer insanları-halkları yönetmeyi arzulamıyoruz. Filistinlileri de yönetmek istemiyoruz. Filistinliler, kalıcı bir statüye yönelik mevcut anlaşma uyarınca, kendilerini yönetmek için gerekli tüm yetkilere sahip olacaklardır” dedi.
İsrail’in yeni yönetimi, Ortadoğu’da Filistinlilerle müzakere edilerek bir barış anlaşmasına varılacağına inanmıyor. Yeni hükümet bunun yerine, Netanyahu’nun “ekonomik barış” adını verdiği anlayışla Filistin sorununu bir nevi kontrol altına almaktan yana.
Iran`a saldiracak mi ?
Netanyahu’yu en çok kaygılandıran konu ise İran’ın nükleer programı. Netanyahu, konuşmasının bir bölümünde radikal İslam ve İran üzerinde de durdu. İsrail’in bugün içinde bulunduğu askeri durumun büyük ölçüde radikal İslam’ın yükselişiyle bağlantılı olduğunu söyledi. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın “İsrail’i haritadan silmek istediği” yönündeki sözlerine atıfta bulunan Netanyahu, “Kendisini bir şey sanan megalomanlar ayakta durduğu sürece, biz de daha güçlü bir biçimde ayakta durmalıyız” dedi.
Hükümetin programı arasında, dünyanın her yerindeki Yahudileri İsrail’e çekmek, eğitimde reform, ülke vatandaşlarının inancına saygı ve çevresel sorunlar da ana başlıklar halinde sayıldı.
Salit sorunu...
Netanyahu, Gazze sınırında Hamas tarafından esir alınan ve üç yıldır esir tutulan İsrail Askeri Gilad Şalit’in serbest bırakılması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Şalit sorunu üzerine mahkum takası olarak bilinen ve Hamas yetkilileri ile önceki Başbakan Ehud Olmert’in özel temsilcileri arasında Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılan görüşmeler son anda Hamas’ın isteklerini değiştirdiği gerekçesiyle sonuçsuz kalmıştı.
Şalit’in ailesi ise Netanyahu’nun bu konuda kararlı olmayacağından endişe ediyor.
Olmert`in istekleri
Netanyahu kürsüye çıkmadan önce, başbakan olarak son konuşmasını yapan Ehud Olmert, yeni hükümetten kendi hükümetinin izlediği rotadan ayrılmamasını, barış sürecini başlıca odak noktalarından biri yapmaları gerektiğini söyledi. Olmert, yoğun barış çabalarının uluslararası toplumda da takdir kazandığını ve kendi hükümetinin başlattığı Suriye görüşmelerin kesilmemesini özellikle istedi.
Ehud Olmert, hükümetinin 2006 yılında Lübnan’la savaşını ve Gazze’ye yaptıkları son saldırıyı da savundu. “Başbakanlık görevini devrederken arkamda pişmanlık duyacağım hiçbir şey bırakmıyorum” diyen Olmert, Gazze saldırısına değinirken Türkiye’den de söz etti. Ehud Olmert, “Ankara’ya yanlış bir şey söylemedim. İsrail’e geldikten iki gün sonra operasyona karar verildi” dedi. (Evrensel - Dis Haberler)
Yemin ederek göreve başlayan Netanyahu, konuşmasında İsrail’in Arap komşularıyla barış ve birlik içinde yaşamak istediğini, Filistinlilerle aralarındaki kavganın bitmesi için de ellerinden geleni yapacaklarını öne sürdü. Ancak bağımsız bir Filistin devletinden söz etmedi. Bugüne kadar 6 hükümetin Filistinlilerle barış için uğraştıklarını ama bir sonuç alamadıklarını iddia eden Netanyahu, “Karşımızda hiçbir zaman barış için bir taraf bulamadık. Diğer insanları-halkları yönetmeyi arzulamıyoruz. Filistinlileri de yönetmek istemiyoruz. Filistinliler, kalıcı bir statüye yönelik mevcut anlaşma uyarınca, kendilerini yönetmek için gerekli tüm yetkilere sahip olacaklardır” dedi.
İsrail’in yeni yönetimi, Ortadoğu’da Filistinlilerle müzakere edilerek bir barış anlaşmasına varılacağına inanmıyor. Yeni hükümet bunun yerine, Netanyahu’nun “ekonomik barış” adını verdiği anlayışla Filistin sorununu bir nevi kontrol altına almaktan yana.
Iran`a saldiracak mi ?
Netanyahu’yu en çok kaygılandıran konu ise İran’ın nükleer programı. Netanyahu, konuşmasının bir bölümünde radikal İslam ve İran üzerinde de durdu. İsrail’in bugün içinde bulunduğu askeri durumun büyük ölçüde radikal İslam’ın yükselişiyle bağlantılı olduğunu söyledi. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın “İsrail’i haritadan silmek istediği” yönündeki sözlerine atıfta bulunan Netanyahu, “Kendisini bir şey sanan megalomanlar ayakta durduğu sürece, biz de daha güçlü bir biçimde ayakta durmalıyız” dedi.
Hükümetin programı arasında, dünyanın her yerindeki Yahudileri İsrail’e çekmek, eğitimde reform, ülke vatandaşlarının inancına saygı ve çevresel sorunlar da ana başlıklar halinde sayıldı.
Salit sorunu...
Netanyahu, Gazze sınırında Hamas tarafından esir alınan ve üç yıldır esir tutulan İsrail Askeri Gilad Şalit’in serbest bırakılması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Şalit sorunu üzerine mahkum takası olarak bilinen ve Hamas yetkilileri ile önceki Başbakan Ehud Olmert’in özel temsilcileri arasında Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılan görüşmeler son anda Hamas’ın isteklerini değiştirdiği gerekçesiyle sonuçsuz kalmıştı.
Şalit’in ailesi ise Netanyahu’nun bu konuda kararlı olmayacağından endişe ediyor.
Olmert`in istekleri
Netanyahu kürsüye çıkmadan önce, başbakan olarak son konuşmasını yapan Ehud Olmert, yeni hükümetten kendi hükümetinin izlediği rotadan ayrılmamasını, barış sürecini başlıca odak noktalarından biri yapmaları gerektiğini söyledi. Olmert, yoğun barış çabalarının uluslararası toplumda da takdir kazandığını ve kendi hükümetinin başlattığı Suriye görüşmelerin kesilmemesini özellikle istedi.
Ehud Olmert, hükümetinin 2006 yılında Lübnan’la savaşını ve Gazze’ye yaptıkları son saldırıyı da savundu. “Başbakanlık görevini devrederken arkamda pişmanlık duyacağım hiçbir şey bırakmıyorum” diyen Olmert, Gazze saldırısına değinirken Türkiye’den de söz etti. Ehud Olmert, “Ankara’ya yanlış bir şey söylemedim. İsrail’e geldikten iki gün sonra operasyona karar verildi” dedi. (Evrensel - Dis Haberler)