Kemiklerin hesabını sorun
FAİLİ MEÇHULE KURBAN GİDENLERİN KEMİKLERİ BULUNUYOR, ANCAK FAİLLER YARGILANMIYORKayıp yakınlarının her cumartesi günü düzenlediği 'Kayıplar bulunsun, failler yargılansın' eylemi dün de devam etti. Diyarbakır, Batman, Ankara, İstanbul ve Çanakkale'de yapılan eylemlerde, Bölge'de faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin kemiklerinin bulunması amacıyla başlatılan kazıların yetersiz olduğuna dikkat çekildi. Kayıp yakınları cinayetlerin işlendiği dönemin sorumlularının yargılanmasını istedi. Kayıp yakınları failleri soruyorİHD'nin 'Kayıplar bulunsun, failler yargılansın' adı altında her hafta yaptığı eylemlerin bu haftaki adresi Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Batman, Çanakkale'ydi. Eylemlerde kayıp yakınları itirafçı ifadeleri doğrultusunda başlatılan kazıların yetersiz olduğu, hala açığa çıkarılmayı bekleyen binlerce faili meçhul cinayet ve kayıbın bulunduğunu belirttiFaili meçhul dosyaları masaya yatırılsınİHD Diyarbakır Şubesi'nin, Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde 9. oturma eylemini gerçekleştirdi. Eyleme, kayıp yakınları ile insan hakları savunucuları katıldı. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, cuma ve perşembe günü JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan'nın itirafları üzerine yapılan kazılarda hiçbir şeyin ortaya çıkarılmadığını ifade ederek, 'Bizim talebimiz 90'yıllarda yapılan tüm faili meçhul cinayet dosyalarının masaya yatırılmasıydı. Sadece bir tanesinin değil, on binlerce faili meçhul dosya var, bunların tamamının aydınlatılması amacıyla Diyarbakır'da özel yetkili bir birimin oluşturulması ve yapılan faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için bir çalışma yapmalarını talep ediyoruz' dedi. Erbey, başlatılan çalışmanın aynı zamanda geçmişle yüzleşme süreci olduğunu ifade ederek, 'Bir yerin kazılmasıyla tüm gerçeklerin ortaya çıkarılması mümkün değil. Bir veya iki noktada kazı yapılıp olayın kapatılması, taleplerimizi karşılayacağı anlamına gelmez. Dolayısıyla eylemlerimiz devam edecektir' diye konuştu. Erbey'in konuşmasının ardından 20 Şubat 1994 tarihinde Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Bora köyünde askerler tarafından gözaltına alınıp kaybedilen Memet Meşe'nin yeğeni Sezgin Meşe, amcası için yazdığı mektubu okudu. Meşe, amcasının gözaltına alınma ve kaybedilme hikayesini anlatarak, amcasının faillerinin bulunmasını istedi. Grup daha sonra 5 dakikalık oturma eylemi yaptı. Gördüğünüzü, bildiğinizi paylaşınİHD Batman Şubesi, Gülistan Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, kayıp yakınları, sivil toplum örgüt temsilcileri katıldı. Açıklamayı okuyan İHD Batman Şube Başkanı Osman Künteş, gözaltında kaybedilenlerin ve faili meçhul şekilde işlenen cinayetlerin sorumlularının açığa çıkarılması ve yargılanması gerektiğini belirterek, kayıp yakınlarının kendilerine başvuruda bulunmasını istedi. Künteş, 'Vicdan sahibi insanlara sesleniyoruz, bu soykırıma dair bildiğiniz, gördüğünüz ne varsa lütfen bizlerle paylaşın. Kayıp ailelerinin içinde bulunduğu boşluğu, kimsesizliği görmeye çalışın empati kurun, çok sevdiğiniz bir aile bireyinin bir mezara sahip olmadığını düşünün' dedi. Açıklamanın ardından yapılan 5 dakikalık oturma eylemiyle basın açıklaması sona erdi.Binlerce kuyu kazılmayı bekliyor!İHD Ankara Şubesi, Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde yaptığı bu haftaki eylemi Hüseyin Taşkaya'ya adadı. Eyleme, çeşitli sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri de katıldı. Grup adına konuşan İHD Ankara Şube Başkanı Gökçe Otlu, faili meçhul şekilde işlenen cinayetlere ilişkin itirafçıların ifadeleri üzerine başlatılan kazılarda çok sayıda kemik çıktığını hatırlatarak, 'Hala kazılmayı bekleyen binlerce kuyu, açığa çıkarılmayı bekleyen binlerce politik cinayet ve kayıp var. Özellikle Kürt coğrafyasının neredeyse her karışı halklara karşı işlenmiş suçların izleriyle dolu' dedi. Halen yargılanan kimsenin olmadığına dikkat çeken Otlu, 'Kimi insanlar yargılansa bile bütün coğrafyayı cinayet sahasına çeviren anlayışa dokunulmamaya devam ediliyor. Planlayan ve emredenlerin yargılanma bir yana temize çıkarılmaya çalışıldığı bir süreci yaşıyoruz' diye konuştu. Otlu, basın açıklamasının ardından 1993 yılında itibaren kendisinden haber alınamayan Siverek doğumlu Hüseyin Taşkaya'nın kaybedilme öyküsünü anlattı. Otlu, 4 çocuk babası olan Taşkaya'nın, Bucak aşiretine mensup korucular ile üsteğmen Ahmet Şentürk komutasındaki askerler tarafından 5 Aralık 1993 tarihinde gözaltına alındığını ve 16 yıldır kayıp olduğunu söyledi. Açıklama 5 dakikalık oturma eylemiyle sona erdi.'Çiller, Ağar ve Güreş'i yargılayın'İHD İzmir Şubesi'nin Konak Eski Sümerbank önünde bu hafta 7. eylemini gerçekleştirdi. Eylemde, faili meçhul şekilde katledilen Kürt işadamlarının fotoğrafları taşındı. Oturma eylemi sırasında İzmir'de bulunan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın onlarca koruma eşliğinde eylem alanının yanından geçmesine rağmen, eyleme ilgisiz kalması dikkat çekerken, Baykal'ı karşılamaya gelen bir grup CHP'li ise 'Bijî biratîya gelan' sloganını atan İHD'lileri alkışladı. Oturma eyleminin ardından grup adına basın açıklamasını okuyan İHD İzmir Şubesi Yöneticisi Mihriban Karakaya, geçmişini İttihat Terakki'ye dayandıran ve bugün itibariyle Ergenekon adıyla açığa çıkan derin örgütlenmenin özellikle 90'lı yıllarda Kürtlere yönelik birçok katliama imza attığını belirterek, iki yıldır sürdürülen Ergenekon davasının Fırat'ın doğusunu kapsamaması durumunda derin örgütlerin varlığını sürdürmeye devam edeceğini söyledi. Birçok faili meçhul şekilde işlenen cinayetin altında imzası bulunan bu kirli ellerin açığa çıkartılması gerektiğini söyleyen Karakaya, 'Bunun en samimi, en ciddi adımı Tansu Çiller, Mehmet Ağar ve Doğan Güreş'in yargılanmaları olacaktır. Bu şahıslar ceza hukukunun ilgili maddeleri ile derhal tanışmalıdır' dedi.Cumartesi Anneleri Türkoğlu'nu sordu Kayıpların bulunması için her hafta Galatasaray Meydanı'nda bir arayan gelen Cumartesi Anneleri 210. defa oturdular. Cumartesi Anneleri'nin bu haftaki eyleminde 1 Nisan 1996 tarihinde İstanbul'da kaybedilen Türkiye Sosyalist İşçi Partisi Edirne eski İl Başkanı Talat Türkoğlu'nun hikayesi anlatıldı. Eyleme insan hakları savunucusu Av. Eren Keskin, Sanatçı Nilüfer Açıkalın, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ve İHD şube yöneticileri ile kayıp yakınları katıldı. Bu haftaki oturma eyleminde 1 Nisan 1996'da İstanbul'da kaybedilen Türkiye Sosyalist İşçi Partisi Edirne eski İl Başkanı Talat Türkoğlu'nun hikayesi anlatıldı. Türkoğlu'nun kardeşi Münibe Türkoğlu, 13 yıldır kardeşini aradıklarını belirterek, 'Vicdanı olanlara sesleniyorum. Kayıplarımız ve failleri artık bulunsun. Herkes kayıplarına sahip çıksın' dedi. Daha sonra kayıp yakınları adına açıklama yapan Sanatçı Nilüfer Açıkalın, bir akşam eve gelen Türkoğlu'nun eşi Hasena Türkoğlu'nun televizyonun açık olduğunu ve hiçbir zorlama olmaksızın eve girildiğini fark ettiğini kaydederek, 'İHD, Türkoğlu'nun ailesi ve arkadaşları ısrarla Talat'ı arıyor. Cumhurbaşkanına, Başbakana, Adalet Bakanına ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne başvurular yapılıyordu. Eşini arayan Türkoğlu sürekli tehdit ediliyordu. Sonrasında itirafçı Kasım Açık kendi el yazısıyla yaptığı itirafta olayı 'Talat Türkoğlu'nun polis memurları, askerler ve itirafçılardan oluşan bir ekip tarafından sorgulanıp, Murat Demir ve Murat İpek tarafından öldürülüp Meriç Nehri'ne atıldı' şeklinde anlattığı ortaya çıktı' dedi. Açıkalın, olaydan sorumlu olan dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, İçişleri Bakanı Ülkü Güney, Adalet Bakanı Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve Edirne Emniyet Müdürü Ömer Tüzel'in yargılanmasını istediklerini belirtti. Türkoğlu'nun dosyasının Ergenekon davası kapsamına alınmasını istediklerini dile getiren Açıkalın, Ergenekon savcılarına da seslenerek, 'Evlatlarımızı devletin gücü ve desteği ile kaybedenlere dokunun. Siyasetin değil adaletin yanında olun' dedi.Herkesin bir söz söyleme zamanı!İHD Çanakkale Şubesi, Barış Anıtı önünde eylem yaptı. Oturma eyleminin ardından açıklama yapan İHD Çanakkale Şube Başkanı Kenan Döner, eski başbakanların bile 'Devlet hukuk dışına çıktı' itirafını yapmak zorunda kaldığını belirterek, ortada bunca bilgi ve belge varken toplumsal muhalefetin süreci, tarihsel bir sorgulamaya dönüştürmemesinin açıklanabilir bir durum olmadığını ifade etti. Herkesin hakikatleri ortaya çıkaracak bir söz söylemesinin zamanı geldiğine vurgu yapan Döner, kayıpların faillerinin bulunmasını istedi.
Günlük