Deniz'i Deniz yapan...


Neydi 68'in temel özellikleri? Ya da 68'i 68 yapan neydi? 68 deyince akla gelen, 68'in sembolü olan, gençlik hareketi olarak başlayıp halk hareketine dönüşen hareketin fırlatıp önüne ve başına geçirdiklerinin en başında gelen Deniz'i Deniz yapan neydi?İlk akla gelen ve herkesin bildiği temel özellik ya da hareketin temel bir yönü, anti-emperyalizmiydi, bağımsızlıkçılığıydı. Amerikan emperyalizminin sultası altındaki, NATO üyesi Türkiye'de, başlarında Deniz, gençlik emperyalizme karşı çıkmaya cesaret etti. Bu, 68'i 68, Deniz'i Deniz yapan en yaygın bilinen niteliktir.Sahipleneni de, karalamaya ve suçlamaya çalışanı da, 68 ve Deniz'in bu en çok bilindik yönüne atıfta bulunur. Kimi övmek, kimi de yermek üzere Deniz ve 68'i, bu yönlerinden hareketle 'milliyetçilik'le tanımlama eğilimi gösterir. Bu, özellikle son yılların tartışmaları üzerinden geliştirilmeye çalışılan bir eğilimdir. Emperyalizmi, tekellerin halkları köleleştirici egemenliğini yok sayma, hatta sevimlileştirme çabasında olan küreselleşme taraftarları, liberaller, solcular Deniz'in ve 68'in anti-emperyalist tutum ve eylemini milliyetçilikle, 'yabancı düşmanlığı'yla niteleyip karalama tutumunu geliştirmektedir. Bunlara göre, Deniz'in ve 68'in bağımsızlıkçılığı hatta MHP ve Ergenekoncularla aynı türdendir. Irkçılıktır. Vb.Bu iddiaların alçakça iftiralar olduğunu emperyalizme övgüler dizme ve buradan çıkar elde etme peşinde olmayan herkes teslim edecektir. Samimiyet sahipleri, Deniz'in halkın yüreğinde tutmuş olduğu yerin milliyetçilik ve Ergenekonculukla elde edilemeyeceğini kabul edecektir.MHP ya da Ergenekoncular milliyetçidirler, ama kim onların anti-emperyalistler olduğunu, ülkenin bağımsızlığını savunduklarını ileri sürebilir? Bağımsızlık talep etmek ve ulusal kimlik ve değerleri sahiplenmenin ırkçılıkla, şovenizmle nitelenemeyeceğini en iyi Kürtler bileceklerdir. Ancak Ergenekoncuların anti-emperyalistler ve bağımsızlık yanlıları olmadıkları herkesçe bilinmek durumundadır. Kontrgerillayı kuran, başta Amerikalı emperyalistler olmak üzere, NATO'dur. Kontrgerilla, Ergenekon NATO'nun, Amerikan emperyalizminin ürünü işbirlikçiler teşkilatıdır. Anti-emperyalizmle, bağımsızlıkçılıkla en küçük bir ilgisi olamaz, yoktur.Ergenekoncuların bağımsızlıkçılıkla hiç ilgisi olmamıştır, yoktur; ancak Deniz ve 68'in milliyetçi olmayan enternasyonal anti-emperyalistlikleri tartışmasızdır. Filistin halkı için ölümü göze alanlar onlardır. Bunu hiçbir milliyetçi yapmamıştır. Yürekleri Küba ve tüm Latin Amerika devrimi için çarpan onlardır. Ama kanıt saymanın gerekli olmadığı Deniz'in son sözlerinin bir haykırışından bilinir: 'Yaşasın Kürt ve Türk halklarının bağımsızlık mücadelesi!' Kim, Kürtleri Türklerin eşiti sayan Ergenekoncu tanımaktadır? Kürtleri düşman saymayan milliyetçi tanıyan var mıdır?Burada Deniz'i Deniz. 68'i 68 yapan ikinci niteliğe geliriz. Demokratlık... Demokrasi mücadeleciliği. Bu, aynı zamanda, anti-emperyalizmi anti-emperyalizm yapan şeydir de. Milliyetçi, demokrat olmadığı için anti-emperyalist olamamaktadır. Ya da anti-emperyalizm, demokratlığı gereksinir. Demokratlık, gerek Deniz'lerin zamanında gerekse bugün ancak halkçılıkla, halka dayanarak olanaklıdır. Sıradan burjuva demokrasisi zamanını doldurmuştur. Artık halkçı olmayan, halka ve halk iktidarına dayanmayan demokrasi halka karşı diktatörlükten ibarettir. Milliyetçilik bu nedenle, halk karşıtlığı dolayısıyla demokrasi yandaşı olmadığı gibi, ancak emperyalizm işbirlikçiliği olarak var olabilmektedir.Deniz'ler ise ölümüne halka bağlanmış, halkın çıkarlarını savunmuştur. Ama sadece sözde kalan bir bağlılık ve savunma değil, son derece pratik bir halkçılık. Deniz'i ve arkadaşlarını hemen daima işçilerin evlerinde ve sendika temsilcilik odalarında bulmak, görmek mümkündü. 15-16 Haziran başta olmak üzere hemen tüm işçi grev ve direnişindeydi Deniz'ler. Yalnızca işçilere dönük olmakla kalmadı yüzleri. Köylüler ve eylemleri, toprak işgalleri, üretici mitingleri Deniz'lerin sadece katılmakla da kalmayıp örgütçülüğünü de yapmaya yöneldikleri bir diğer sömürülen ve ezilen kesimdi.Burada yansıyan halkçılıkları anti-emperyalizm ve demokrasi mücadelelerini güçlendirip sağlamlaştıran temel bir yön olduğu kadar tekelci kapitalizm karşıtlıklarının da göstergesiydi. İşçi sınıfıyla geliştirdikleri yakınlık, öte yandan, sosyalizmden sadece kitaptan ya da ahlaki bir etkilenmenin ötesinde doğrudan onun sosyal dayanağı ve öznesinden, sömürü koşulları ve bu koşulların tasfiyesi ihtiyacından pratik olarak etkilenmelerini olanaklı kıldı.Günümüzde tüm bu yönleriyle Deniz'e ve Deniz'lere olan ihtiyaç kendi zamanlarından kat be kat büyüktür.MUSTAFA YALÇINER

0 Kommentare: