`DTP bir direnistir ,ama buyutmek gerekiyor`

Çatı Partisi Ankara Girişimi'nin düzenlediği panelde konuşan TİHV eski Başkanı Yavuz Önen, Çatı Partisi'nin önemine vurgu yaparak, siyasetin elit siyaseti olmaktan çıkarılması gerektiğini kaydetti.

Bu konuda DTP'yi örnek gösteren Önen, 'DTP, bilindiği gibi siyaset yapan bir parti değil, halkın içindedir. Bu anlamda DTP muhalefetin iktidarı durumundadır. O bile kendi pozisyonunu yetersiz görüyorsa, bunu araştırmamız lazım. DTP bir direniştir, çığlıktır ama yeterli değil, büyütmek gerekiyor' dedi.

Çatı Partisi Ankara Girişimi, 'Siyasal durum ve çatı partisi' konulu bir panel düzenledi. Petrol-İş Sendikası Toplantı Salonu'nda düzenlenen panele, siyasi parti temsilcileri ve akademisyenlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. DTP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, TİHV eski Başkanı Yavuz Önen, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Necla Kurul ve Müslüman Sol isimli internet sitesinin koordinatörü eski öğretim üyesi Ertuğrul Cenk Gürcan'ın konuşmacı olarak katıldığı paneli Yazar Mustafa Kahya yönetti.

'Demokrasi güçleri birleşmeli'

Panelin açılış konuşmasını yapan Mustafa Kahya, yaşanan ekonomik krize dikkat çekerek, krizin işsizlik ve yoksulluk olarak dar gelirli insanların yaşamları daraltmaya başladığını söyledi. Türkiye'de Kürt sorununa yönelik yaşanan tartışmalara da değinen Kahya, sorunun PKK'nin tasfiyesi temelinde, Kürtlerin haklarını manipüle ederek çözülmek istendiğini belirterek, 'Bir kez daha Kürtsüz Kürt sorunu çözülmeye çalışılıyor' şeklinde konuştu. 'Çözüm imkânları var, ama sorunun muhatapları dikkate alınmadan başka türlü çözümler dayatılırsa, çok kanlı bir çatışmanın başlayacağı bir süreci yaşıyoruz' diyen Kahya, 'Bir yandan çözüm tartışmaları yaparken, öte yandan DTP'ye yönelik operasyon başlattılar. İyiye alamet olarak değerlendirilecek gelişmeler var. Bunun için demokrasi güçleri, çözüm isteyen güçler güçlerini birleştirmeli' diye belirtti. Kahya, bunun için Çatı Partisi çalışmalarını hızlandırma kararı aldıklarını belirterek, 'Muradımız bu yılın sonuna kadar bu işi sonlandırmaktır' dedi.

'Krizi aşmak için çatı partisi gibi ortak bir muhalefet gücüne ihtiyaç var'

Çatı Partisi çalışmalarına destek veren herkesi selamlayarak konuşmasına başlayan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Necla Kurul, yaşanan ekonomik krize dikkat çekti. Krizle birlikte derinleşen işsizlik ve yoksulluk sorununun önemine değinen Kurul, 'Kriz insanlık sorunlarına neden oluyor, çözüm olmak zorundayız' diye konuştu. Kurul, yaşanan ekonomik krizin 1929 krizinden sonra yaşanan en kapsamlı kriz olduğu ve etkilerinin 2011 yıllına kadar devam edeceğini ifade ederek, 'Çözüm için muhalefet güçleri bir araya gelmelidir. Bunun için Çatı Partisi'ni önemsiyorum' dedi. Ücretlerin baskı altına alındığını, bunun talebi azalttığını ve bunun da üretim ve tüketim dengesini bozduğunu kaydeden Kurul, 'Sistem, bunu aşmak için kredilendirme yoluyla halkı borçlandırıyor' diye konuştu.

'Birleşik muhalefete ihtiyaç var'

Kurul, yoksulların krizi daha derin yaşadığına dikkat çekerek, 'Krizi herkes kendi koşulları içinde yaşıyor. Yani hepimiz aynı gemide değiliz' şeklinde konuştu. Krize yönelik çıkarılan çözüm paketlerinin de egemenlerin ve iş sahiplerinin çıkarlarını gözettiği yorumunu yapan Kurul, bunu engellemek için birleşik bir muhalefete ihtiyaç olduğuna vurgu yaparak şöyle devam etti:

'Türk-Kürt, Alevi-Suni, Laik-laik olmayan kesimlerin içinde yer alacağı bir ortak muhalefete ihtiyaç vardır. Çatı Partisi bu konuda bir söylem tutturarak inisiyatif alma konusunda önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir. Parçalanmış muhalefet güçlerini bir araya getiren bir örgütlenmeye ihtiyaç var. Bu kriz böyle bir örgütlenme için bir fırsattır. Bu partide emek programı üzerinden hareket edilmelidir. Düzen, krizi aşmak için düzeltici savaşlar çıkarabilir, faşist ayrıştırmalara gidebilir. Bunun önünde durmalıyız. Ortak amaç etrafında hareket etmeliyiz. Kendini feda edip daha güçlü bir birliktelik içinde yer alabilmeliyiz. Aydınlar, öğrenciler mutlaka böyle bir birliktelikte yer almalı ve birleşme için bu kesim önemli bir rol oynayabilir.'

'Solun kalbi ve vicdanı keşfetmesi gerekiyor'

Daha sonra konuşan 'Müslüman Sol' isimli internet sitesinin editörü Ertuğrul Cenk Gürcan, HEP'in önemli bir çatı partisi girişimi olduğunu ve örnek alınması gerektiğini belirterek, o dönem HEP içinde yer alan kişilerin deneyimlerinden yararlanılabileceğini söyledi. Çatı Partisi girişiminde gençlere önem ve öncelik verilmesi gerektiğinin altını çizen ve AKP örneğini veren Gürcan, 'Gençlere yönelmeyen hiç bir hareket başarılı olamaz' dedi. Çatı Partisi hakkında ilke düzeyinde önermelerde de bulunan Gürcan, pozitif ilkelerin belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Çatı Partisi için akil kişilerden bir heyet oluşturulması ve bunun da bir yol haritası belirmesi gerektiğini dile getiren Gürcan, 'İnsanın kalbi solda atıyor. Bu yüzden solun da kalbi ve vicdanı keşfetmesi gerekiyor' dedi.

'Patronlar Ortadoğu üzerinde oyun oynuyorlar'

DTP Milletvekili Gültan Kışanak ise, dünyanın tek patronlu, tek sahipli bir dünya olmaya doğru yol aldığını ifade ederek, Sri Lanka'da yaşanan katliamlara dikkat çekti. Söz konusu 'patronların' özellikle Ortadoğu üzerinde oyun oynadığını vurgulayan Kışanak, 'Çünkü toplumsal çatışma zemini var. Kürt sorunu en önemli çatışma alanıdır. Türkiye son 30 yıllını bu alanda kaybetti' şeklinde konuştu. Kışanak, şimdiye kadar 1 milyon kişinin savaştan dolayı yakınlarını kaybettiğini belirterek, sorunun çözülmesinin önemine değindi. 'Devlet gelinen aşamada sorunu çatışmalı bir yöntemle çözemeyeceğini gördü' diyen Kışanak, 'Demokrasi adalet ve barış konusunda politika yürütecek bir Çatı Partisi'ne ihtiyaç var. Çünkü itiraz etmesi gerekenler itiraz etmiyor' dedi.

'DTP muhalefetin iktidarı'

Daha sonra konuşan Yavuz Önen de, Kürt sorunu dahil hiç bir sorunda Kültürel bir çatışma bulunmadığını, 'Kültürel çatışma' tanımının yapay olduğunu belirterek, 'Bu bilinçli olarak bize dayatılan bir çelişkidir' dedi. Çatı Partisi girişiminde siyasetin elit siyaseti olmaktan çıkarılması gerektiğini ifade eden Önen, DTP'yi örnek göstererek, 'DTP bilindiği gibi siyaset yapan bir parti değil. Halkın içindedir. Muhalefetin de iktidarı var. Bu anlamda DTP muhalefetin iktidarı durumundadır. O bile kendi pozisyonunu yetersiz görüyorsa, bunu araştırmamız lazım' diye konuştu. Önen, çatı partisi için yapılacak toplantı ve seminerlere halkın da dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, 'Sendikaları bile sivil toplum saymayanlar, işadamlarını sivil toplumdan saydılar. Bundan hareketle bir direniş örgütlemek zorundayız. DTP bir çığlıktır, direniştir ama yetmiyor, büyütmek gerekiyor' diye konuştu.

İkinci turda, soruları yanıtlayan Önen, sanıldığının aksine Kürtlerin sola yabancı olmadığına işaret ederek, 'TİP'in içinde Kürt dinamikleri vardı, o yüzden TİP kapatıldı' dedi. Çatı Partisi'nin temel hedefinin barış olması gerektiğine vurgu yapan Önen, 'Sorun silahların varlığı değildir, Kürt halkının varlığını kabul edip etmeme sorunudur' diye belirtti.

'Kürt hareketi insanlığa karşı duyduğu sorumluluk gereği Çatı Partisi'ni önemsiyor'

Soruları cevaplandıran Kışanak ise, 'Çatıya Kürt hareketinin tıkanıklığını aşma girişimi olarak bakılmamalıdır. Çünkü sorun esas olarak batıdadır. Batıda tersanelerde karın tokluğuna yaşayan canından olan ve gidip oyunu AKP'ye veren insanlar var. Bu benim için bir sorundur ve esas olarak Çatı Partisi'ni bunun için önemsiyoruz' dedi. Kürt hareketinin adaletsizliğe alternatif olan bir hareket olduğunun altını çizen Kışanak, 'Bu girişim Kürt hareketinin insanlığa karşı duyduğu sorumluluktan kaynaklanıyor. Kürt hareketi esas olarak yoksul Kürt köylüsünün hareketidir' dedi. Kürt sorununun çözümüne yönelik yürütülen tartışmalara da dikkat çeken Kışanak, çözüm sürecine halkın dahil edilmesi gerektiğini söyledi.(DİHA)

0 Kommentare: