Forum : `Soyleyecek sozumuz ,cozecek gucumuz var`

Pazar günü Diyarbakır kapısını hem birbirine benzeyen hem de bir o kadar birbirine benzemeyen kadınlara açtı.

Batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine Türkiye'nin farklı kentlerinden gelen, farklı kimliklerine, inançlarına sahip kadınları ağırladı. Kısa zamanda bu kadar çok kadını bir araya toplamayı başaran düzenleyicilerin esas amacı, siyasetçilerin askerin bürokratların tartıştığı Kürt sorununun çözümüne kadın cephesinden müdahillik yaratmaktı.

Uzun yıllardır çözülmesi gerektiği söylenip, son zamanlarda ise devlet iktidarının çözülmesi gereği konusunda mutabık olduğu ilan edilen, ancak bir türlü çözülmeyen Kürt sorunu konusunda sadece görüşlerini söylemeye ve kimi isteklerini, temennilerini belirtmeye gelmedi kadınlar. Kadınlar, 'çözülmeli' diyen erkek dilin, çözüm koşullarında bile çözümsüzlük üreten yanına müdahale etmek için bir araya geldiler. Çözüm koşullarını operasyon ve şiddetle devşiren pazarlıkçı ruhuna müdahale etmek için bir araya geldiler. başlattığı savaşı bitirmeyi beceremeyenlere müdahale etmek için yan yana durdular.

Kadınlar kendileri sustukça artan ölümler yerine konuştukça kurtulacak yaşamlar için bir araya geldiler.

Yani kadınlar Kürt sorununun çözümüne müdahil olmak için neler yapabileceklerini tartışmak için bir araya geldiler.

Sürecin ilk buluşması

Bunları bir günde yapamayacaklarını bilen kadınlar pazar günü gerçekleştirdikleri forumu müdahillik sürecinin bir ilk platformu olarak değerlendirdiler. Bu platformda ortaya çıkan görüşler, öneriler, talepler ise bundan sonra örecekleri yeni sürecin ana eksenini oluşturdu.

Miting ve tartışma forumu gibi iki ayak olarak kurgulanan Diyarbakır'daki buluşma, Pazar sabahı saat 10'da Bağlar Belediye salonunda 50 farklı örgütlü yapıya mensup olan ve hiç bir örgütlü yapıdan olmayan 250 civarında kadının katılımı ile gerçekleşti. DTP'li kadın milletvekillerinin ve DTP'li kadın Belediye Başkanlarının firesiz katıldığı buluşmada, feminist, sendikal, siyasi parti örgütlenmelerinde yer alan kadınlar yer alırken, Saynur Tezel, Ayşegül Deveci, Şemsa Özar, Nazan Üstündağ ve bu tür platformlarda görmeye alışık olmadığımız Nevval Sevindi, Emine Uşaklıgil gibi gazeteci yazar ve akedemisyen kadınlarda bulundu.

Sorumluluk almaya gönüllü oldular

'Söyleyecek sözümüz, çözümü geliştirecek gücümüz var' teması ile başlayan forum çok ciddi bir kadın katılımına sahne oldu. Nerede ise salonda bulunan kadınların üçte ikisi konuşma talebinde bulundu. Bu kadınların çözümün muhatabı olma isteğinin ve sorumluluk alma talebinin en yüksek göstergesiydi. Kürt sorununa ve belki de pek çok soruna farklı yerlerden bakan, farklı anlayışlara sahip olan kadınların barışta buluşmak için 'sözlerini esirgememe' çabaları daha baştan forumun amacının yakalanmasına yol açtı. Barış için geleceği planlamaya bu denli istekli kadın yapısı, önerileri ve görüşleri ile bir sonraki adımı da kendileri açısından kazanım olarak aslında hanelerine yazdı.

PKK'nin 1 Haziran'a kadar ilan ettiği çatışmasızlık sürecinin hemen öncesine denk gelen forum barışın kalıcılaşmasının yollarını ararken, tutuklanan DTP'li ve KESK'li kadınlar 4 saatlik tartışmalar boyunca unutulmadı. Onların cezaevlerinden ve gözaltından gönderdiği selamlar coşku ile karşılandı. Kadın tutuklamalarının da ele alındığı forum, yer yer çelişen, kimi zaman tepki toplayan ama çoğunlukta paylaşılan sözlerin gücü ile oldukça diri geçti. Yaklaşık 40 kadının görüşlerini paylaşma fırsatı bulduğu forumda pek çok kadının bir sonraki süreci örmek için gönüllü olması kadın cephesinde ne çok şeyin yıkıldığını gösterdi. Ortak platformlarda söz almaya pek gönüllü olmayan ya da genelde önce başka birilerinin söz almasını bekleyen kadın yaklaşımı bu defa yoktu. Daha formun başladığı ilk beş dakika içinde salonun üçte ikisi konuşma isteğini formun maderötörüne yani bana iletti.

Formun sevindirici tek yanı bu değildi. Gelen önerilerin pratikleşmesi için kurulacak komisyona bir anda 20 kadının gönüllü olması kadınların sadece sözlerini söylemeye değil, söylediklerini yapmaya geldiklerinin göstergesiydi. Ve bu büyük bir düzey sıçramasıydı.

Forum öte yandan oldukça çok önerinin geldiği bir tartışma platformu oldu.

Tartışılacak öneriler geldi

Eylemden örgütlenmeye kadar değişik biçimlerde gelen önerilere karşı akla gelmeyecek pek çok kadın, rol üstlenmek istediğini beyan etti. Ortaya atılan önerilerden belli başlıları ise şunlar oldu: Bu forumun benzerinin başka kentlerde örgütlendirilmesi, Barış çadırlarının kurulması, aktif eylem halinde ve halkla olunması, Türkiye'nin bir çok yerinden Ankara'ya kadın barış yürüyüşlerinin gerçekleştirilmesi, Ankara'da parlamento önünde mitinglerin gerçekleştirilmesi, Barış için Cumhurbaşkanı, Başbakan, TBMM Başkanı ve CHP, MHP, AKP gibi siyasi partilerle görüşülmesi, bunları yapabilecek Akil kadınlar grubunun oluşturulması, bu akil kadınların Kandil'de dahil tüm aktörlerle görüşmesi, kavgayı bitirmek için kadınların kavgayı yapanların arasına eşarbını atması ile başlayan barışma geleneğinden yola çıkarak Beyaz yazma (Yaşmak) atma eylemlerinin örgütlenmesi, Asker ve gerilla annelerinin buluşturulması ve daha geniş bir organizasyonla Kadın Barış konferansının örgütlenmesi, Barış için kadın Koordinasyonunun kurulması. Bu önerilerin gerçekleşebilir olanları için hazırlık yapmak üzere forum sonunda komisyon kurulması...

İroniler formu renklendirdi

Forum daha başlangıcında ilginç ironilere de sahne oldu. Bunun ilk örneği Nevval Sevindi'den geldi. Konuşmasına Moderatörün 'farklı düşüncele sahip olsak ta, olaylara farklı yerlerden baksak ta' barışta buluşmak için bir araya gelmiş olmanın değerine ilişkin söylemlerini referans alarak başlayan Sevindi, bir yandan maderötöre teşekkürlerini iletirken diğer yandan PKK'nin bir savaş örgütü olduğu ve savaştan başka bir şey bilmediğine dair söylemleri büyük bir tepki aldı. Ancak Sevindi'yi asıl şaşırtan ise teşekkür ettiği ve görüşlerini referans alarak konuşmasına başladığı moderatörün bir zamanlar gerilla olduğunu ve barış grubu olarak dağdan geldiğini öğrendiği andı.

Forumun bir diğer önemli ironisi ve elbetteki açılımı ise DTP Eşbaşkanı Emine Ayna'dan geldi. Ayna konuşmasında 'Madem bu sorunun çözümü için bir türlü şu akil adamlar oluşturulamıyor, o halde bizde akil kadınlar grubu oluşturalım, Kandil'e de gidelim Ankara'ya da' söylemi oldu. Ayna'nın çokça tartışılacağı anlaşılan bu önerisi Kürt sorununda çözüm için tarafsızlığına, adaletine ve vicdanına güvenilecek akil insanın kimlerden oluşacağına dair önemli bir adrese göndermede yaptı.

Kadınlardan Gül'e itiraz var

Forumda en çok itiraz edilen söylem ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'İyi şeyler olacak' söylemi oldu. Gül'e atfen son iki ayda iyi şeyler yaşanmadığını söyleyen katılımcılar, DTP'ye, KESK'e olan baskın ve tutuklamaları kınadı, Operasyonları eleştirdi ve devlete 'Barış için operasyonları durdurun' çağrısında bulundu. Gül'ün söylemlerini eleştirdiği konuşması ile formun en renkli konuşmacıları arasına giren Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Nazan Üstündağ şunları dedi: 'İyi şeylerin olacağı söyleniyor, Ama iyi şeyler olmuyor. İyi şeyler oluyorsa hani benim arkadaşlarım? onları tutukladınız, İyi şeyler oluyorsa Önce onları bırakın. İyi şeyler oluyor deniyor, o halde niçin insanlar ölüyor. Hayır ben mücadelenin bitmesini istemiyorum, hep mücadele edelim istiyorum, ama tutuklanma kaygısı duymadan, ölüm kaygısı duymadan, sonsuza dek mücadele edelim istiyorum. Silahsız mücadele etme hakkı için barış için hemen şimdi bir şeyler yapmalıyız. Hayır, iyi şeyler olmuyor, iyi şeylerin olması için umut etmeyelim, gelin umutsuz olalım. Umutsuz olalım ki iyi şeylerin olması için mücadele edecek gücümüz olsun'

Duygu yüklü pek çok konuşmaya da sahne olan forumun en sade konuşmalarından ve anlamlı buluşma çabalarından biri ise haber spikeri Saynur Tezel'den geldi. 2,5 yaşındaki kızı için bu buluşmaya geldiğini anlatan, kızının savaşın, patlamaların, ölümlerin olduğu bir ülkede yetişmemesi için bir şeyler yapması gerektiğini düşündüğünü söyleyen Tezel'in 'Ben size çocuğumu emanet etmeye geldim, eğer sizde bana itimat ederseniz çocuğunuzu emanet almaya geldi. Geleceklerimizi gelin birbirimize gönül rahatlığı ile emanet edelim' sözleri katılımcıları oldukça duygulandırdı.

Çok kadının sözünü söylediği ama yine çok kadının sözünü söyleyemediği forum geleceği birlikte kurmanın mümkün olduğunu gösterdi. Ufak tefek eksikliklerine rağmen başarılı geçen forumun ardından gözler şimdi Haziran ayı içerisinde yapılması beklenen ikinci buluşmaya çevrildi.

Yuksel GENC - Gundem

0 Kommentare: