.

Belediye başkanlarının 810 yıl hapis istemiyle dava açılmasına da bazı gazetelerin 'Kürt muhalefeti' sözü ile PKK'nin kastedildiğini haberleri dayanak yapıldı.

Türkiye'de yasaklı kelimeler ve fiiller arasına her gün bir yenisi ekleniyor. Daha önce 'gerilla' ve 'sayın' kelimelerinden dolayı birçok kişi hapis cezasına çarptırılırken, 'Kürt muhalefeti' de yasaklı kelimeler arasındaki yerine aldı. Bir basın açıklamasında 'Kürt muhalefeti' sözünü kullanan önceki dönem DTP'den seçilen 54 belediye başkanı hakkında dava açıldı. DTP'li 54 başkanı PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın zehirlendiği iddiası ile bölgede yükselen tansiyonu düşürmek ve yetkililere çağrıda bulunmak için 4 Mart 2007'de Diyarbakır Gazeteciler Cemiyeti'nin Sosyal Tesisleri'nde basın açıklaması yaptı.


Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in okuduğu basın metninde 'Ağır gündemin aşılması için Kürt muhalefeti ile demokratik kamuoyunun silahların susmasına yönelik harcadığı çabalar herkes tarafından bilinmektedir' cümlesi yer aldı. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, 54 belediye başkanı hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak iddianame hazırladı. Ancak davaya dayanak yapılan 'Kürt muhalefeti' sözü ile PKK'ye herhangi bir gönderme yapılmamasına rağmen, bazı gazetelerde basın açıklamasında geçen 'Kürt muhalefeti' sözü ile PKK'nin kastedildiği yazılınca Cumhuriyet Savcılığı bunu davaya dayanak yaptı. Yapılan basın açıklaması metninin dava dosyasında bulunmasına rağmen basın açıklaması metninde geçen ifadeler davaya dayanak yapılmadı. İddianamede, 'Gazetelerde DTP'li 54 belediye başkanı adına açıklama yapan Osman Baydemir'in PKK'den 'Kürt muhalefeti diye söz ettiği yolunda haberler çıkmıştır. PKK 'terör' örgütünden 'Kürt muhalefeti' diye söz edilmesi nedeniyle, sanıkların PKK 'terör' örgütünün amaçları doğrultusunda hareket ederek, örgütün propagandası yaptıkları' ifadelerine yer aldı.

Her biri için 15'er yıl ceza istemi

Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, belediye başkanlarının yaptıkları açıklama ile PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı sürekli gündemde tutukları ve 'Kürt muhalefeti' sözü ile örgütün amacı doğrultusunda propaganda yaptıklarını iddia ederek, 54 belediye başkanlarının ayrı ayrı TCK'nın 314/3 maddesi doğrultusunda 10 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezası ile cezalandırılmalarını istedi. Belediye başkanlarına istenilen toplam ceza ise 810 yıl.

Mahkeme görevsizlik kararı verdi

Diyarbakır 2. Asliye Mahkemesi davanın 'suç ve suçluyu övmek' amacıyla açıldığını, iddianamede yer alan 'örgüt propagandası yapmak' fiilini düzenleyen TCK'nın 314/3 maddesine uygun olduğunu, bu nedenle yargılanmanın özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yapılması kararına vardı. Mahkemenin görevsizlik kararı verildiği davanın dosyası, Diyarbakır 5 Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

'Amaç toplumsal muhalefeti sindirmektir'

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir'in avukatı Muharrem Erbey, yargının tartışmalı kararlarının altında AKP Hükümeti tarafından çıkarılan (Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) maddelerinin yattığını kaydederek, 'Yasa tamamen toplumu susturma, ağzını açan ve konuşan herkesi örgüt üyesiymiş gibi gösteriyor' dedi. Bu yasayla toplumsal muhalefeti etkisizleştirmek istendiğine dikkat çeken Erbey, 'TCK'nın 220'nci maddesi dayanak yapılarak, taş atan çocuklara, Kürt sorununu tartışan Kürt siyasetçilerine, yerel yönetici ve belediye başkanlarına davalar açılıyor. Bu madde kapsamında açılan bu dava da zorlama, çok zorlama bir davadır. Amaç toplumsal muhalefeti sindirmektir. Bu madde aslında düşünce ve ifade özgürlüğü önünde engeldir. Kaldırılmalıdır' diye konuştu.