POLİSTEN AJANLIK BASKISI

Devlet, toplumsal muhalefetin örgütlenmesine karşı tüm gerici-faşist politikalarını dayatmaya devam ediyor. Mersin polisi, Devrimci Demokrasi ve Özgür Düşün okuru N.T’ye psikolojik baskı yaparak, ajanlık dayatmasında bulundu.Polis yaptığı baskıda, efendilerinin ekonomik krizinden de yararlanarak, ajanlık dayatmasının ‘ekonomik destek yardımı’ ile sundu.Ülkemizde gün geçtikçe emekçiler cephesinde iyice hissedilen ekonomik krizin faturalandırılma aşamasındaki yasal mevzuatlı hak gasplarının etkisi ile beraber, devlet, kendisine dönük toplumsal muhalefeti ve hak arama mücadelesini bastırmak için eski ama hiç kullanmaktan vazgeçmediği ‘ajanlık’ uygulamasına yine başvurdu. Bu uygulamanın yaşandığı yer bu sefer, Mersin. Giderek derinleşen ve yoksul halkı gün geçtikçe yaşayamaz duruma getiren egemenlerin ekonomik krizi, bütün dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da demokrasi ve devrim mücadelesini ateşlemeye devam ediyor. Bu durumdan iyice rahatsız olan devlet; devrimci, demokrat ve yurtseverlere yönelik baskılarını arttırmakta. Bu baskılara son eklenen ise Devrimci Demokrasi ve Özgür Düşün okuru olan N.T.’ye yönelik polisten ajanlık dayatması oldu. ‘Devlet sana maddi yardımda bulunacak’N.T. başından geçen olayın psikolojik şokunu atlattıktan sonra Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) çalışanlarından biriyle görüşerek kendisine yönelik onursuz teklifi aktardı. N.T. bundan bir hafta önce çalıştığı ayakkabı mağazasına iki adamın geldiğini ve kendisiyle 2 saat boyunca konuştuklarını aktararak, şahısların kendilerini Sosyal Yardımlaşma Kurumu çalışanı olarak gösterdiklerini söyledi. N.T. iki şahısla yaptıkları konuşmayı şöyle özetledi: “Bana; ‘araştırdık ve senin temiz biri olduğunu öğrendik, senin için geldik, devlet sana bir maddi yardımda bulunacak, tabi ki her şey gibi bunun da bir karşılığı olacak, senin yaramaz kişilerle arada bir görüştüğünü biliyoruz.’ dediler. Bende onlara ailemi geçindirmek için çalıştığımı ve devletten bir şey istemediğimi ve 2 aydır çalışmaktan gazete ve dergi okuyamadığımı ve TV bile izleyemediğimi söyledim. Yasal olmayan hiçbir şey yapmıyorum, sizden bir şey istemiyorum dedim. Onlar da bana ‘senin şimdi kafan karışıktır, sen biraz düşün biz on gün sonra yine geliriz’ dediler.” N.T. daha sonra bu şahıslar hakkında çevreden edindiği bilgiler sonucunda bu kişilerin polis olduğunu öğrendikten sonra yaşadığı anları şöyle aktardı: “Onlar sosyal yardımlaşmadan geldiklerini söylediler, fakat ben başkalarına sordum ve onların sivil polis olduğunu öğrendim. Aradan geçen bir hafta boyunca duyduğum korkudan dolayı kimseye bir şey söyleyemedim. Ama dayanamadım bugün söyledim size.’ N.T: Kimsenin ajanı olmayacağımDHF çalışanı ile yaptığı sohbetin ardından yine aynı polisler tarafından rahatsız edilen N.T. bu son görüşmeyi ise şu şekilde aktarıyor: “Konuşmamızdan hemen sonra yine aynı adamlar geldi ve yine aynı şeyleri söylediler, üstelik patronumla konuştular ve benim kimlerle görüştüğümü sordular uzun uzun. Patronum onlar gittikten sonra beni çekti ve ‘senin yüzünden başımız belaya gidecek bizim işyerimizi diğer esnaflara sormuş bunlar ve kimler olduğumuzu araştırmışlar.’ Bir daha o arkadaşlarınla görüşme’ dedi.”Olaydan sonra takip edildiğini ve huzursuz olduğunu söyleyen N.T. : “Yapılan çalışmalar, yazılan yazılar ortadayken bunları yasadışı gibi gösteriyorlar ama öyle değil. Bu durumun siyasal bilinç yapımda bir gerileme yaratamayacak ve kimsenin ajanı olmayacağım”

0 Kommentare: