.

Nur Birgen ismi bize yabancı değil. İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu eski başkanı olan Nur Birgen'i burdaki görevi sırasında devrimciler aleyhine verdiği raporlardan iyi tanıyoruz.Birgen ismi şimdi de kontrgerilla şeflerinden İbrahim Şahin'in "Ergenekon" davasından tutuklanması üzerine yeniden gündeme geldi.İbrahim Şahin Susurluk kazasından sonra İstanbul DGM'de yargılanmış ve 2001 yılında 6 yıl ceza almıştı. Bu cezadan kurtulmak için ihtiyaç duyduğu raporu Nur Birgen'in başkanı olduğu Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'ndan aldığı açığa çıktı. Birgen'in başında bulunduğu kurul, 2000 yılında trafik kazası geçiren Şahin'e 2002 yılında "ömür boyu hafıza sorunu yaşayacağı, iyileşemeyeceği" doğrultusunda bir rapor vermiş. Bu raporu dikkate alan dönemin Cumhurbaşkanı Necdet Sezer de, İbrahim Şahin'in cezasını affetmiş.Kontracı Nur Birgen başkanlığında verilen bu raporla, bir kontracıyı hapse girmekten kurtarılmış. Ki raporun gerçekle bir ilgisinin olmadığının Şahin'in son tutuklanmasında bir kez daha ortaya çıktığı da belirtiliyor.Ama aynı Nur Birgen, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu Başkanı iken, İstanbul'da Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) binasını 1995 yılında işgal eden devrimcilere işgal sonrası polis tarafından işkence yapıldığı, vücutlarında aleni işkence izleri olduğu halde sağlam raporu vermiştir.Keza, aynı Nur Birgen, ölüm orucu sırasında Wernicke Korsakof hastalığına yakalanan ve geçici tahliye edilen devrimci tutsaklara "iyileşebilir, iyileşti, hapishanede kalabilir" raporu vererek onların yeniden tutuklanmasına yol açıyordu.Kontrgerilla söz konusu olunca, "iyileşemez", devrimciler olunca "iyileşebilir".Tıp ne diyorsa o değil, devlet nasıl istiyorsa öyle karar veriyor Adli Tıp.Nur Birgen, YDH binası işgali sonrası işkence gören devrimcilere sağlam raporu verdiği için 6 ay "meslekten men" cezası aldı.Ama o karşı-devrimciliğinde ısrarlıydı. Yine Wernicke Korsakof hastası devrimcilere "iyileşebilir, iyileşti" raporu verdiği için Türk Tabipler Birliği İstanbul Şubesi tarafından Şubat 2005'te "1 ay meslekten men ve 300 milyon lira" para cezasına çarptırıldı.Üyesi olduğu meslek odası onu eleştiriyordu. Ama onu "sevenler", hem de "çok sevenler" de vardı.Mesela, Nur Birgen'i Adli Tıp'taki görevine getiren Adalet Bakanı Susurlukçu Mehmet Ağar'dı.Nur Birgen ismini daha sonra AKP'nin gözdesi olarak da gördük. Avrupa Birliği (AB) hakim, savcı ve doktorların işkenceye karşı eğitilmesi için Türkiye'ye bir proje sunmuş ve bu proje için de 2006 yılında 3 milyon euro vermişti. AKP'de işte bu projenin başına Birgen gibi işkenceyi saklayan, bu konuda men cezaları alan kontracı birini getirmişti.AKP, Ağar, Birgen, Şahin, yakışıyorlar birbirlerine. İşkencede hemfikirler, işkenceyi meşru görmekte, işkenceciyi koruyup kollamakta hemfikirler. Şimdi yolları, yerleri ayrı gibi gözükse de, merak etmeyin, esas olan bu hemfikirlikleridir.