Cumartesi Anneleri: Vicdanın varsa havanla ölümleri durdur


Yakınlarını gözaltında ya da faili meçhul şekilde kaybeden Cumartesi Anneleri'nin başlattığı eylem 239. haftasına girdi. Bölgede yaşanan gelişmeleri ve Başbakan Erdoğan'ın açılım konusundaki söylemlerini hatırlatan Cumartesi Anneleri Üyesi Hanım Tosun, 'Artık yeter, madem ki anaların gözyaşı akmasın diyorsun, madem ki samimisin, vicdanın varsa neden çocuklar havan topuyla ölüyor. Vicdanın varsa ölümleri durdur.' diye seslendi.Galatasaray Lisesi önünde 239. kez bir araya gelen ve 'Failler belli kayıplar nerede' yazılı pankart ile gözaltında hayatını kaybedenlerin resimlerini taşıyan Cumartesi Anneleri, bir kez daha adalet talebinde bulundu.1993'de eşi Fehmi Tosun gözaltında hayatını kaybeden Hanım Tosun, 'Yeter artık, siz bir gün bu döktüğünüz Kürtlerin kanında boğulacaksınız. Bize bir mezar taşı gösterin artık. Erdoğan, senin gözlerin kör mü? 12 yaşındaki çocuk neden havan topuyla öldürülüyor. Neden 18 aylık bebek gaz bombasıyla öldürülüyor. Eğer TC devleti demokrasiden bahsediyorsa bu kayıplarla ilgili bize bilgi versin, bizden özür dilesin' şeklinde konuştu.Babası Ahmet Kaya'nın gözaltına alındıktan sonra işkence edildiğini ve daha sonra bir minibüse bindirilerek uçurumdan bırakıldığını ifade eden Emine Erkmen de barış talebinde bulundu. Erkmen, Türk annelerine de kendilerine el uzatmaları çağrısında bulundu.Kayıp yakınları adına haftanın metnini okuyan İHD Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan ise bu hafta Lütfiye Kaçar dosyasının Ergenekon davası kapsamına alınarak dava açılmasını istedi.Türkiye'nin yıllarca inkar ettiği JİTEM davalarından Türkiye'nin defalarca AİHM'de mahkum olduğunu hatırlatan Arcan, 'Bu güne kadar devletin kayıplar konusundaki tavrı hep 'Bilmedim görmedim, duymadım' şeklinde oldu. Emniyet ve askeri yetkililer başvurularımızı asılsız olarak değerlendirdi' dedi.Abdulkadir Aygan ve diğer JİTEM elemanlarının anlatımlarını hatırlatan Arcan, 'bizler gözaltında kaybedilen evlatlarımızın sesi olmaya devam edeceğiz. Susmayacağız, vazgeçmeyeceğiz. 1959 Manisa doğumlu Lütfiye Kaçar, devlet tarafından sosyalist kimliğiyle tanınan biriydi. Bu nedenle önce işkence görmüş ve tutuklanmıştı. Cezaevinden çıktıktan iki yıl sonra 5 Ekim 1994'te gözaltına alınarak kaybedildi' diye konuştu.Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakan Çiller, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'in Kaçar ölümünden sorumlu olduklarını sözlerine ekleyen Arcan, tüm sorumluların yargılanması talebinde bulundu.Açıklamadan sonra kısa bir süre sessizce oturan kayıp yakınları, daha sonra sessizce dağıldı.ANF

0 Kommentare: