Kent A.Ş. işçileri: CHP ile sandıkta hesaplaşacağız


ANKARA - CHP’li Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın işten çıkardığı işçiler bir haftadır Abdi İpekçi Parkı’nda CHP’li yöneticilerden randevularına cevap bekliyor. İşten atılmalarından kaynaklı aileleriyle birlikte birçok sorunla karşı karşıya kalan işçiler CHP ile sandıkta hesaplaşacaklarının mesajını verdiler.İzmir Karşıyaka Belediyesi’ne ait Kent A.Ş’den 30 Nisan’da 276 işçi işten çıkarıldı. Bu işçilerin yaptığı işler ise ortakları arasında eski CHP Dersim Milletvekili Sinan Yerlikaya’nın da bulunduğu İstanbul merkezli Altaş adlı taşeron firmaya verildi. Bu firmada ise 330 yeni çalışan işe alındı. 1 Mayıs İşçi Bayramı’na işten atılmış olarak giren işçilerden 53’ü 16 Eylül’de Ankara’ya 31 günde yürüyüş düzenleyerek, sorunlarına çözüm istedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve CHP’li yetkililerle görüşme taleplerine henüz olumlu yanıt alamayan işçiler halen Abdi İpekçi Parkı’nda bekleyişlerini sürdürüyor. Siyah önlükleriyle ve bıraktıkları sakallarıyla eylemlerine devam eden işçiler, yerleştikleri parkta gece gündüz bekleyişlerini sürdürüyor. Altı aydır işsiz olan sadece işsizlik sigortasından aldıkları yaklaşık 550 TL ile geçinmeye çalışan işçiler geçimlerini sağlayamadıkları için aileleriyle birlikte değişik sorunlar yaşıyor. Kimi kredi kartına borçlanmış, ödeyemediği için faizi işliyor, kimi altı aydır bakkala ödeme yapamadığı için bakkal alışverişi kesmiş, kimi çocuğunu okula kaydedememiş, kimi de bütün bu sorunlar nedeniyle eşiyle sorunlar yaşıyor. Her geçen gün bir başka işçinin evine haciz giderken, işçilerin okul okuyan çocuklarının da psikolojik sorunları başlamış.İşçilerin anlatımlarına göre, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Yerlikaya’nın bu şirketin ortağı olduğunu ifade etmiş. Bu durumu ispatlayamayabileceklerini belirten işçiler, CHP’li Karabağ’ın bunu söylemesinin ve CHP’den bir sesin çıkmamasının da bunu doğrular nitelikte olduğuna dikkat çekiyorlar.‘CHP SÖZÜNÜ UNUTTU’İzmir’de bütün belediyelerde iktidar olan CHP’nin parti programında, tüzüğünde ve seçim propagandalarında emekçiden yana söylemlerin yer aldığını hatırlatan işçiler, ama ne hikmetse CHP’nin seçimlerden sonra programını, tüzüğünü ve seçim propagandalarını unuttuğunu söylüyorlar. Kendilerinin bu direnişte başarısız olmaları durumunda, İzmir’de diğer CHP’li belediyelerde de işçi çıkarmaların olacağını ifade eden işçiler, CHP ile seçimlerde görüşeceklerinin mesajını veriyor. Gece gündüz parkta yatıp kalkan işçilerle, yaşadıkları sorunları ve taleplerini de konuştuk.Servet Fırat: AİLEM BEŞE BÖLÜNDÜ19 yıllık işçiyim. Beş nüfuslu bir aileyim. Üç çocuğum var. Her üçü de üniversitede okuyor. Başka bir gelirimiz yok. Nasıl geçineceğimizi kara kara düşünüyoruz. Gittikçe borçlarımız artıyor. İşe geri alınıncaya kadar buradan da gitmiyoruz. Sakalımızı da kesmiyoruz. Zaten işsizlik var. Bu yaştan sonra ben nereye gideyim, nerde iş bulayım? Neden bizim işimiz elimizden alınıp da başka özel firmalara veriliyor. Yirmi yıllık belediyenin kendi şirketi kalkıp bir taşeron firmaya işimizi verdi. Yani çok büyük bir haksızlık var burada. Belediye başkanı daralmadan bahsediyor, kesinlikle öyle bir şey yok. Benim ailem beşe bölünmüş. Çocuklarım üniversitede, ben buradayım, eşim tek başına evde. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. İnşallah sesimizi duyup da bize sahip çıkarlar.Murat Onay: CHP BİZDEN KAÇIYORBenim evim kira. Dört çocuğum okul okuyor. Şuanda bizim geçim kaynağımız sadece işsizlik sigortasından aldığımız maaş. Onun haricinde bir gelirim yok. Biliyorsunuz işsizlik maaşı da belirli bir süre veriliyor. Aşağı yukarı sekiz on aylık süreler. Ben aralık maaşını da aldıktan sonra o işsizlik sigortası maaşı da kesilecek. Geçimimizi 550 milyonla ne kadar yapabiliriz? Ancak ev kirası ve faturalar ödenir. Şuanda borç harçla evimizi geçindirmeye çalışıyoruz. İhtiyaçlarımızı bakkala, manava yazdırıyoruz, zaten et yüzü gördüğümüz yok. Bu şekilde geçiniyoruz. Biz Karşıyaka Belediyesi’nden 1 Mayıs’ta atıldıktan beri altı aylık bir direniş sergiliyoruz. Muhatap olduğumuz parti İzmir’de 29 belediyenin de elinde bulunan CHP’dir. Altı aylık süre zarfında herhangi bir CHP yöneticisi olsun, temsilcilerinden olsun bizim adımıza herhangi bir somut adım göremedik. Bizden kaçıyorlar. İdris Açıkgöz: 10 BİN TL BORCUM VARSosyal demokrat bir belediye başkanına yakışmayan bir strateji izlediler. Bu da şuanki AK Parti’nin partinin izlediği siyasetin aynısı. Arkadaşlarımızın bur çoğunun kredi kartı borcu var. Mağduruz geçinemiyoruz. Bundan dolayı çoğu arkadaşımızın yuvası dağıldı, ayrılıklar oldu. Şuanda benim iki çocuğum üniversitede okuyor. Devletten aldığım işsizlik maaşı ile iki üniversite çocuğu nasıl okutulur, bunu da kamuoyunun bilgisine sunuyorum. Benim şuanki borcum yaklaşık olarak 10 bin TL. Evde iş olmayınca aş da olmuyor, dolayısıyla sıkıntılar çekiyoruz. Eşimle çoluğumla çocuğumla, konumla komşumla tartışmalar yaşıyoruz. Bu tamamen işsizliğin vermiş olduğu bir takım sorunlar. Bankalardan evlerimize hacizler geliyor. Ahmet Kılıç: ÇOCUĞUM İÇİNE KAPANDI11 yıldır çalışıyorum. İşten çıkarıldıktan sonra bu süreçte biz ailemizle birlikte hem maddi hem de psikolojik olarak çok sıkıntı içine girdik. Evde çocuklarımızın da huzuru, düzeni bozuldu. Örneğin benim üç tane çocuğum var. En büyükleri sekizinci sınıfa gidiyor. Derslerinde gayet başarılı. Fakat geçen gün öğretmeni çağırmış, eşim gitti. Son zamanlarda Ayşenur’da değişiklikler olduğunu söylemiş. Hep içine kapanık sessiz falan. Öğretmeni bizim işten atıldığımızı biliyor. Hanım da bizim İzmir’den Ankara’ya yürüdüğümüzü, ondan etkilendiğini söylüyor. Çocuklarımızın da psikolojisi bozuldu. Zaten bizim suratımızdaki yüz ifademizden belli yani.Geçen gün burada bir televizyon çekim yaparken, ben de ailemi aradım, bu kanalda çekim var seyredin dedim. Keşke demeseydim, çünkü seyretmişler ve çocuklar ağlamışlar. Çok zor durumdayız. Maddi olarak da 550 TL işsizlik sigortası maaşı alıyoruz. Benim evim kira 350 TL kira veriyorum. Üç tane çocuk okutuyorum. Çalışan bir insan. Çok zor durumdayız. Bakkala borçlandık. Zaten çalışırken de borçluyduk, bu sefer daha da borçlandık. Bu sefer iki katı borçlandık. Ama o zaman çalışıyorduk bakkal da bu ay vermezse bir dahaki ay verir diyordu, şimdi bakkal ne diyecek, işsiz adam. Mehmet Turumlu: ÇOCUĞUMU OKULA YAZDIRAMADIMBeş yıldır çalışıyorum. Bu durum bizi çok derinden etkiledi. Çocuğumu okula yazdıramadım. Evim de kira. Kiramı da ödeyemiyorum. Altı aydır direniyoruz. Şu inancımız var kazanacağız. İşsizlik maaşı alıyoruz, yetmiyor. Gerisini tamamlayamıyoruz. Ev kiram 350 TL. Şuanda bakkala, markete gitme şansımız yok. Anlayacağınız perişanız. Söylemleriyle halkın üzerinde kendi çirkin emellerini şekillendiriyorlar. Yani iş, ekmek, özgürlük vaatleriyle hatta seçim bildirgelerinde şöyle bir şey vardı, ‘işsizliğe, örgütsüzlüğe karşı, düşük ücretle çalıştırılmaya karşı bazı önlem paketleri’. Bunlarla yerellerde insanları kandırdılar. İzmir’de bütün belediyeleri aldılar. 1 Mayıs işçi bayramında da faşizan bir tutumla bizi kapının önüne koydular.Cengiz Aydilek: ZİHNİYETİ BOZUK Bizi maddi manevi büyük etkiledi. Biz ailemizden uzağız. İşveren zihniyeti bozuk bir insan. Geldiği günden beri belediye başkanı olduğu günden beri hiçbir zaman iş barışını sağlayamadı. Bir mayıs günü bize büyük acılar çektirdi. Ramazan bayramında da yollardaydık. Benim yeni doğan çocuğum var. Haklı olduğumuz için direniyoruz. Geçinmemiz zor oluyor borçlanıyoruz. Biz yollardayız, ailemiz orada. İster istemez maddi manevi olarak zor durumdayız. İşten çıkarılırken aldığımız tazminatlarımız da banka borçlarına gitti. Banka paraların hepsini kesti. Çözülene kadar bekliyoruz. Genel-İş İzmir 5 Nolu Şube Mali Sekreteri. Cenan Ünal:Arkadaşlarımız ciddi şekilde bir enkaz altındalar. Önümüzdeki üç beş ay içerisinde hem ailelerinde hem çocuklarında hem de kendilerinde ciddi psikolojik sıkıntıların yaşanacağı şimdiden görülüyor. CHP bir an önce duyarlılık gösterip bu insanların mağduriyetini gidermelidir. Belediye ranta dönük bir belediyecilik mantalitesinde olduğu için bunu yaptı. Bir arkadaşımıza biraz önce evinden telefon geldi saat 15.30’a kadar parayı göndermezse haciz memurları evde işlem başlatacaklar. Bu arkadaşımız şuanda burada değil, bankaya gitti. Aramızda para toplayıp arkadaşımızı kurtarmaya çalışıyoruz. Bugün bir arkadaşımızı kurtardık bu şekilde diğerlerini ne yapacağız? Bir arkadaşımız yedi defa böbrek ameliyatı geçirdi, iki kez daha geçirmesi gerekiyor. Ama işten atıldı. İşkurun gösterdiği tedavi yöntemleriyle kendini tedavi ettirmesi mümkün değil. Açık açık ölüme giden bir yolda arkadaşlarımız. ANF NEWS AGENCY

0 Kommentare: