Güler Zere 'ye Özgürlük
Güler Zere’nin tahliyesini önleyen raporu hazırlayan Adli Tıp kurulunda kanser ile ilgili bir doktor bulunmazken, yanlı tutumu nedeniyle pek çok kez davalık olan Dr. Nur Birgen’in olması tartışma yarattı.Damak kanserine yakalanan ve hastalığı hızla ilerleyen Güler Zere’yi muayene ederek, “tutuklu halde tedavi görebileceği” yönünde rapor hazırlayan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nda kanser (onkoloji) ve kulak burun boğaz uzmanı bulunmadığı ortaya çıktı. Raporu hazırlayan hekimler arasında, daha önce pek çok kez “yanlı rapor” verdiği için hakkında dava açılan ve ceza alan Dr. Nur Birgen’in de olması dikkat çekiyor.İki farklı rapor2009 yılı şubat ayında damak kanseri olduğu teşhis edilen Güler Zere, 22 Haziran’da Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nda muayene edildi. Burada Zere’ye, "yaşamının ağır risk altında olduğu, cezaevi koşullarında tedavi edilemeyeceği, iyileşinceye kadar cezasının ertelenmesinin uygun olacağı” yönünde rapor verildi.Güler Zere'nin dosyası daha sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Zere de, 6 Temmuz’da, 28 saat süren bir yolculukla Adana’dan İstanbul’a getirildi. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu; yaklaşık 5 dakika sürdüğü belirtilen muayenenin ardından hazırladığı raporda, “Tedavisi hastanenin mahkum koğuşunda yapılabilir” görüşünü bildirdi. Ancak, Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın görüşüyle çelişen karara varan ekip içinde herhangi bir onkolog ve kulak burun boğaz uzmanı bulunmaması tartışma yarattı.İki rapor arasındaki çelişki üzerine, Zere’nin avukatları dosyayı Adli Tıp Genel Kurulu'na götürdü. Ancak, Genel Kurul kararı yine 3. İhtisas Kurulu’na bıraktı. Son olarak Güler Zere'nin avukatları, ilgili uzmanlar bulunmadan ve yaklaşık 5 dakika süren bir muayene ile karara varan 3. İhtisas Kurulu üyeleri hakkında Elbistan Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak suç duyurusunda bulundu.Üniversiteden doktor istenebilir, hasta sevk edilebilirdiZere’nin raporlarını inceleyerek, yaşamı ile ilgili karar veren kurulda mutlaka bir kanser ve kulak burun boğaz uzmanı bulunması gerektiği bildiriliyor.Hastalıkla ilgili hekimlerin kurulda bulunmaması durumunda, üniversiteden uzman talep edilmesi ya da hastanın hastaneye sevk edilmesi seçeneklerinden birinin uygulanması gerektiği vurgulanırken, bu yönde herhangi bir girişimde bulunmayan 3. İhtisas Kurulu’nun usulsüz davrandığına işaret ediliyor.Tartışma yaratan kurulUsulsüz davranan ve tartışmalı rapora imza atan 3. İhtisas Kurulu, Uz. Dr. Nur Birgen, Uz Dr. Şadi Çağdır, Uz. Dr. Koray Kaptanoğlu, Prof. Dr. Can Ö. Gökdoğan (Genel Cerrah), Opr. Dr. M. Oktan Aktürk (Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı) ve Prof. Dr. Erbil Gözükırmızı'dan (Nöroloji Uzmanı) oluşuyor.Ancak, kuruldaki doktorlardan bir kısmı daha önce de davalık olmuş ve ceza almış isimler. Özellikle, Çağdaş Hukukçular Derneği’nin hakkında “tasarlayarak öldürmeye girişim”den suç duyurusunda bulunduğu Dr. Nur Birgen, kabarık siciliyle ve engel tanımayan yükselişiyle dikkat çekiyor:• Birgen, 1995 yılında Yeni Demokrasi Hareketi binasını işgal ettikleri için gözaltına alınan gençlere, işkenceye uğradıkları halde "sağlam" raporu verdi. Kendisinden önce ve sonra verilen raporların tamamında işkence yapıldığının saptanmasına karşın işkence iddialarını reddeden bir rapor yazan Bilgen hakkında soruşturma başlatıldı. İstanbul Tabip Odası Birgen’e 1998 yılında “şahısların muayenesi ve rapor yazımında kusurlu olduğu ve travmatik lezyonlara sebebiyet verenleri koruduğu” için altı ay meslekten men cezası verdi.• Birgen, daha sonra Wercnicke-Korsakof'lu üç hükümlüye birbiriyle çelişen raporlar verdiği için ceza aldı. Hükümlüler için önce “Cezaevinde iyileşemez”, daha sonra da “İyileşti, cezaevinde kalabilir” raporu veren Birgen ve kuruldaki diğer doktorlara “gerçeğe aykırı rapor düzenledikleri” ve “Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'nün 16. maddesini ihlal ettikleri” gerekçesiyle her dosya için "1 ay süreyle geçici olarak meslekten men cezası” verildi.• Birgen ayrıca, Özel Harekat Dairesi Eski Başkanı İbrahim Şahin’e, “Sürekli hastalığı var” raporu vererek dönemin cumhurbaşkanı tarafından affedilmesini sağladı.• Belden aşağısı felçli olan tutuklu Emrah Alişan hakkında “Cezaevinde yaşamını sürdürebilir” raporunda onun da imzası var. Halen Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde bulunan Alişan’ın vücudunun her yerinde yaralar olduğu ve geçtiğimiz aylarda intihara teşebbüs ettiği bildiriliyor.Birgen’in önlenemeyen yükselişiBeyoğlu Adli Tıp Şube Müdürlüğü’ne Mehmet Ağar tarafından atanan Nur Birgen, hakkında dört ayrı “meslekten men” kararı bulunmasına karşın, meslekte yükselmeye devam etmesiyle dikkat çekiyor.“Meslekten men” kararının uygulanmasını engelleyen Birgen, bir süre sonra terfi ettirilerek Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu Başkanlığı’na getiriliyor. Hatta Birgen, hakim ve savcılara “işkence konusunda eğitim vermek” için hayata geçirilen projede “eğitim koordinatörü” olarak da görevlendiriliyor. Ancak, nedendir bilinmez Birgen’in bu görevi bir süre sonra “askıya alınıyor”. Yine de kendisi, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurumu’ndaki görevine devam ediyor; daha nice “işkenceyi gizlemek” ya da “kasten ölüme yol açmak” tartışmasının göbeğinde yer almak, gereğinde de özel harekatçıları “kurtarmak” üzere….--------------------------------------------KOSKOCA TÜRKİYE DE GÜLER ZERE ABLAMIZI TEDAVİ EDEBİLECEK BİR DOKTOR YOKMU YANİ ŞİMDİ