'Kozmik' odadan kontrgerilla çıkar mı?


ANKARA - Genelkurmay’ın Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arşiv niteliğinde tuttuğu belgeler ilk kez gün ışığına çıkıyor. Hukukçular özel yetkili ağır ceza mahkemesi savcı ve hakiminin Kurul’da gördükleri her hukuk dışı belge için dava açabileceğini savunuyor. Türkiye’nin karanlıkta kalmış birçok olayı, bu arama ile yeni davaların konusu olabilecek. En büyük mercek ise JİTEM’de… SAVCILAR NE ARIYOR Çukurambar’da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast hazırlığında oldukları iddia edilen iki subayın gözaltına alınması ile başlayan olaylar, Türkiye’nin karanlıkta kalan geçmiş yıllarına ilişkin birçok olayın perde arkasını da aralayabilecek bir incelemenin de kapısını açtı. Suikast soruşturmasını yürüten Ankara özel yetkili ağır ceza mahkemesi hakimi Kadir Kayan’ın, geçen Cuma günü subayların görev yaptığı Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arama yapılmasına ilişkin kararı üzerine savcılar üç gündür Kurul’da arama yapıyor. Savcıların aramaları bugün de devam etti. Yorgun olduğu gerekçesiyle arama kararını veren Hakim Kadir Kayan’ın katılmadığı aramalarda bu kez nöbetçi bir hakim ve savcılar yer aldı. HER BELGE İNCELENEBİLECEK Aramalarla ilgili birçok soru işareti de gündeme geldi. En başta, savcıların sadece suikast iddialarına ilişkin inceleme yapabilecekleri görüşü dile getirilmişti. Ancak hukukçular, savcıların arama sırasında “suç şüphesi gördükleri” her türlü belgeye el koyabilecekleri görüşünü savunuyor. Hukukçular, “Savcı suç mahalline gitti. Diyelim ki bir trafik kazası, burada farklı bir suç daha gördüler, ‘Ben bununla ilgilenemem’ diyemezler” diyor. Hukukçular, Ceza Muhakemeleri Yasası’nda da “Cumhuriyet Savcısı suç şüphesi gördüğü olayla ilgili kovuşturma başlatır” hükmünü içeriyor. Böylece, STK’nın yarım asırlık gizli tarihini inceleyen Savcılar, suç unsuru gördükleri her türlü konu ile ilgili yeni bir dava açabilecek. ASILLARI DA ALINABİLECEK Savcılar, inceleme sırasında bu belgelerin asıllarını yada aslı gibidir onaylı fotokopilerini de alabilecekler. “Devlet sırrı” gerekçesiyle, belgelerin savcılara verilemeyeceği görüşünün de asılsız olduğu belirtiliyor. Ceza Muhakemeleri Yasası’nın 125. maddesinde “Bir suç olgusuna ilişin bilgileri içeren belgeler, devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz” hükmüne dikkat çeken hukukçular, Savcılardan belge gizlenemeyeceği görüşünde. YENİ DAVALAR KAPIDA Bu görüşler, Seferberlik Tetkik Kurulu’ndaki aramaya yeni bir boyut kazandırdı. Böylece, Savcılar Bülent Arınç suikasti iddiası dışında suç unsuru buldukları herhangi bir olayla ilgili soruşturma açabilecekler. STK’DA NE VAR? Peki aramaların günlerdir devam ettiği STK’da ne var? Seferberlik Tetkik Kurulu, 1952’de ABD’de eğitim gören Tuğgeneral Daniş Karabelen tarafından dönemin Milli Güvenlik Kurulu olan Yüksek Savunma Kurulu kararı çerçevesinde şimdiki Özel Kuvvetler Komutanlığı içinde bir oluşum olarak faaliyete başladı. İlk icraatı, 1950’de Kore’ye asker gönderme işlerinin organizasyonu oldu. Adı 6-7 Eylül olaylarıyla da gündeme geldi. Bugünkü adıyla STKB, 1 Ağustos 1958 yılında dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in direktifiyle Kıbrıs’ta Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) adı altında gizli, illegal ve silahlı bir örgütlenme kurdu. Kurulun ismi, 1967 yılında, o zamanki komutanı Tuğgeneral Cihat Ayol tarafından Özel Harp Diresi’ne (ÖHD) dönüştürüldü. TSK’nın reorganizasyonu kapsamında 1992’de Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın (ÖKK) kurulması ile ÖHD, ÖKK’na bağlandı. KÖY YAKMALAR DA GÜNDEMDE STKB da ‘Gayrinizami harp’ örgütlemekle görevli. Amacı ise ülkenin düşman işgaline uğraması durumunda sivil ayaklanmayı örgütlemek. Ancak resmi amacı böyle tanımlanan Özel Harp Dairesi Türkiye’de çok sayıdaki olayın altından çıktı. Dolayısıyla, belgelerin bulunması halinde 6-7 Eylül olaylarından Kürdistan'daki köy yakmalara kadar çok sayıdaki dava yeniden açılabilecek. ANF NEWS AGENCY

0 Kommentare: