Çiftçi borç batağında!
MANİSA - Aldıkları kredileri ödeyemeyen ve ürünlerini değerinde satamayan çiftçiler, borç batağına girdi. Kapılarına dayanan alacaklılara ödeme yapamayan üzüm üreticileri, haciz memurları ile karşı karşıya kaldı. Egeli çiftçiler, ürettikleri üzümü değerinde satamadıkları için kredi borçlarını ödeyemiyor. 2002 yılında AKP hükümetinin göreve gelmesiyle birlikte ürünlerinin değersizleştiğini belirten çiftçiler, 'belki düzelir' umuduyla aldıkları borçlar nedeniyle evlerine giremez hale geldi. Alacaklılar kapıya dayandığında evdeki eşyalara el koymasınlar diye kendilerine göre yöntem geliştiren çiftçiler, eşlerinden resmiyette boşanarak mal varlıklarını eşlerine devrediyor. Üzüm üreticileri 2000–2001 yılları arasında kilosunu 1 TL 78 krş'tan sattıkları ürünlerinin yıllar içinde gerileyerek 1 TL 35 krş'a düştüğünü belirtiyor. Buna rağmen gübre ve ilaç fiyatlarının her geçen gün arttığına dikkat çeken çiftçiler, bir kilo üzümün maliyetinin 1 TL 75 krş olduğunu belirtiyor. Çiftçiler ANF’ye yaptıkları açıklamalarda AKP hükümetine tepki göstererek, borçlarının uygun şekilde ödenmesi için yardım beklediklerini kaydetti. Manisa'nın Turgutlu İlçesi'ne bağlı Musacalı Köyü'nde üzüm üreticiliği yapan köylüler, tek geçim kaynakları olan çiftçiliği yapamaz hale geldiklerini belirtti. ‘AKP ÇİFTÇİYİ YOK ETMEYE ÇALIŞIYOR’Köylülerden Hüseyin Ekin, Türkiye'de ve dünyada yaşanan krizin bahane edilerek çiftçiyi 'yok etmek' istediklerini belirterek, "Bu kriz dünyanın krizi... Biz krizi bu yıl yaşamaya başlamadık. 2002 yılından bu yana her gün ürünümüz değersizleşti. AKP hükümeti başa geldiğinden bu yana çiftçi krizde... Bizim şuan köy olarak mazotçuya 1 trilyon borcumuz var. Yüzümüz kalmadı artık mazotçudan borç almaya artık Turgutlu'ya gidip orada bizi tanımayanları kandırmaya çalışıyoruz mazot almak için" diye konuştu.‘KÖYE POSTACI GELDİĞİNDE KAÇACAK DELİK ARIYORUZ’Ekin, köylerinde hacizli olmayan çiftçi kalmadığına dikkat çekerek, "Şimdi bu köyün hepsi hacizli... Eskiden köye postacı geldiğinde hepimiz sevinirdik mektup geldi diye... Şimdi postacıyı görünce kaçıyoruz çünkü postacı bize haciz kâğıtlarımızı getiriyor. Köyden birçok kişi eşinden boşandı haciz yüzünden... Malını mülkünü boşandığı eşinin üstüne yapıyor, kendisi gidip cezaevinde yatıyor. Başka çare bırakmadılar bize" diyerek tepkisini dile getirdi. ‘HEPİMİZİ KÖLE OLARAK ÇALIŞTIRIYORLAR’Hamit Zeybek adlı üretici ise, "Biz üzüm üreticileri olarak perişan haldeyiz. AKP geldiği günden itibaren bir gün zam görmedik. Buna rağmen her gün mazota, gübreye, tarım ilaçlarına zam yapılıyor. Nasıl ödeyelim biz bu parayı? Nasıl üzüm üretelim? Hepimiz köle olarak çalışıyoruz. Üzüm üretiyoruz, satıyoruz ama elimizde beş kuruş para kalmıyor. Üstüne üstlük bir de sene sonunda borç batağına giriyoruz. Yani bize diyorlar ki; 'siz çalışın köle gibi, bize verin üzümleri biz satalım, size de para yok' Durumumuz içler acısı... Sağ olsun Tayyip Erdoğan" şeklinde öfkesini dile getirdi.‘YAKINDA EVİMİZİ-BARKIMIZI SATACAĞIZ’Çiftçilerin durumunu 'sefalet yaşıyoruz' diye özetleyen Musa Aktürk de, "Maliyetini kurtarmadan üzüm üretmeye çalışıyoruz. İlçe Tarım Müdürlüğü üzümün maliyet fiyatını 1 YTL 75 krş olarak açıkladı ama biz üzümü 1 TL 3 krş'a satıyoruz. Nasıl olacak bu? Yavaş yavaş her şeyimizi satmaya başladık. Evimizi-damımızı satıp borçlarımızı ödemeye çalışacağız ya da gidip cezaevinde yatacağız" diye konuştu.‘EVİMİZE GİRMEK İÇİN MESAİ BİTİMİNİ BEKLİYORUZ’Şuan 40 bin TL borcu olduğunu ifade eden Ayhan Aktürk adlı üzüm üreticisi, "Bize her gün borç kâğıtları geliyor. Evimize giremez hale geldik. Akşama kadar sokaktayız çoluk-çocuk. Mesai bitimini bekliyoruz eve gitmek için... Mesai bittiği için hacizciler gelmezler diye düşünüyoruz. Bizi bu hale sokan hükümet... Bu insanları perişan etti. Ocak ayında gübre atmamız gerekirken aradan 3 ay geçti biz hala gübre atamadık, alamıyoruz. Mazotçu geliyor köye, kuyruğa giriyoruz veresiye alabilmek için. O da parasını alamadığı için artık gelmiyor" şeklinde konuştu.
NEWS AGENCY