Orhan Yılmazkaya'ya.. Bir yolda$ımızdan..

Senin ölümünü izlerken..Seni kıskandım, senin yanında olmak, seninle o sözleri paylaşmak istedim. Ölüm kıskanılır mı demeyin bana, böylesi ölüm kıskanılır. İnancı uğruna, hiç tereddüt etmeden, ölüme gitmek kıskanılır. Senin sesini dinlerken, sesindeki inancı, kararlılığı kıskandım. Sen ölümü kucaklarken, ben seni izledim, acımadım sana, acınacak bir halin yoktu. Ölümün en güzelini kucaklıyordun, en kararlı halinle, korkudan hic eser yoktu sesinde. Sen insandın, herkes kadar yaşamayı seven, herkes kadar daha yapacakları olan ama her insanın yapamadığını yaptın sen. Sen yok olduklarını, bittiklerini sandığım insanların aslında varolduklarını, hatta o kadar yakınlarım da, yanıbaşımda olduklarını gösterdin bana. Yıllardır bekledim seni, sizi, neredesiniz diye merak ettim. Tam umudumu kaybetmek üzereydim, bittiler, yoklar artık diye inanmaya başlamıştım. Sen bana gösterdin bitmediklerini, yanıbaşımda durduklarını sende gördüm. Sen bende yeniden umut oldun, senle yeniden insanları sevmeye başladım, senle yeniden insana güvenmeye başladım, sen bana kaybettiklerimi yeniden verdin. Senle yaşadım unuttuğum duyguları, uzun yıllar hep o eski insanlarımızı aradım, onlara olan özlemlerimi dile getirdim. Sanki soyu tükenmiş bir nesilden söz eder gibi söz ettim onlardan. Ben ne kadar yanılmışım, sen, siz varmışsınız, siz aramızda öylece sessizce beklemişsiniz zamanınızın gelmesini. Sen ölümünü izletirken bana, bana göz kırpar gibiydin, bak buradayız der gibi. Sen bana bugün duyguların en güzelini yaşattın, sanki benim için ölüme gider gibiydin. Bana yok olmadığınızı, bitmediğinizi, yanımda olduğunuzu göstermek için ölüme gittin.Şimdi rahat ol, sen başardın, bana kanıtladın senin gibilerin daha çok olduğunu. Bundan sonra umutsuzluga düşmeyeceğim, sen varsan, senin gibiler vardır. Senin ölüme gidişindeki gurur, sözlerinde ki inanç, senin yalnız olmadığının kanıtıdır. Sen ölüme giderken, kalanların senle gurur duymasını istedinse, senden daha çok var demektir. Sen layik olmaya calşacağım dediğin yerin en güzel köşesine layik oldun. Canını almaya gelenlere seslenirken, ''Bostancı da kıstırılmış olan devrimciyim'' derken, tam olarak kendini ifade ediyordun. Evet sen devrimciydin, özlediğimiz, bize unutturulmaya çalışılan o devrimcilerdendin sen. ''Teslim olmayan kuşağa layik olmaya çalışacağım'' derken, o kuşağın en güzel takipcisi olduğunu gösterdin bize. Sesinin güzelliğini unutmak mümkün değil, ölüm bu ses tonuyla güzelleşir herhalde. Ölüme gider gibi değildin sen, en güzel türküyü okur gibi konuşuyordun. Seni kıstıranları, kıstırmış gibi bir halin vardı. Bu ses onlarin korkusu olur ancak, yıllarca kulaklarından gitmeyecek sesin. Senin sesinde korkacaklar hep, hepimizin sesini, senin sesin sanacaklar, sen sesinle kıstırdın onları. Sen en insancıl halinle ölümü kucaklarken, onlar korktular senden, senin o pürüzsüz sesinle, hiç tereddütsüz sarfettigin sözlerden korktular. Sen güzel sesinle en güzel türküyü okur gibi ölüme giderken, onlar anlayamadılar sesindeki bu güzelliğin sebebini, anlayamadıkları şeydende korktular.Onların korkusu olan sesin, benim umudum oldu, onlar korkularıyla unutmayacak sesini, ben umudumla hiç unutmayacağım senin sesini. Sen bana en güzel sesten, en güzel türküyü dinlettin. Yüreğinin inanmışlığıyla söylediğin sözler, seni ve sesini hiç unutturmayacak bana.Ben sende ölümü kıskandım, sen ölümü güzelleştirdin, senin için gözümden yaş akmadı, yüzümde tebessüm oluştu. Sen devrimciliği yeniden gösterdin, yeniden öğrettin. Umarim bundan sonra, devrimciliği kendi çıkarlarına uyduranlar, devrimciyim diye soytarılık yapanlar bu sesi unutmazlar. Teslim olmayan kuşağa layik olmaya calışacağım derken ki mütevaziliğinle, ölüme gidişinde ki inancınla, yüreğinde ki kararlılığınla onlara devrimciyim demenin ne demek oldugunu gösterdin. Senin sesin onların sesini sustursun.Ben seni, senin sesini hiç unutmayacağım, sen her aklıma geldiğinde inan içim acımayacak, hep yüzümde tebessüm olacaksın. Sen ölüme giderken canımı yakmadın, bana gülümsedin, sen ölümü güzelleştirdin. Ölüm güzelleşirmiydi bilmiyordum, ben sende gördüm en güzel ölümü. Sen giderken bize gözkırptın burdayız diye, bir sırrı paylaşır gibi, eski bir dosta en içten selam gibiydi ölümün.Biz seni unutmayacağız, ölümü kucaklayışında ki cesaretin seni unutturmayacak. Sen yeniden umut oldun bize. Seni yolcularken bizde sana gözkırpıyoruz, eski bir dostla, bir sırrı paylaşmanın mutluluğuyla.

0 Kommentare: