Seyhan'da işçiler kıyıma karşı direnişte

ADANA (03.08.2009)- AKP'li Seyhan Belediyesi, işçi kıyımına girişti. Temizlik ve park-bahçe hizmetlerinden toplam bin 200 işçi kapı önüne konuldu. Kriz ortamında açlığa terk edilen işçiler direnişe geçti, ilk eylemlerini bugün gerçekleştirdi. İşçiler, yarın da belediye önüne yürüyecek.Adana'nın Seyhan ilçe belediyesinde iki ay önce, bir belge imzalattırılarak 'iş arama' adı altında izne çıkarılan işçiler, toplu şekilde işten atıldı. 29 Temmuz'da tekrar belediyede iş başı yapan işçiler, iki gün sonra, 31 Temmuz'da büyük bir kıyım ile karşılaştı. AKP'li belediye bir çırpıda bin 200 işçiyi, kolundan tuttu, kapı önüne koydu. Temizlik işçilerinden 1.050, Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nden de 150 işçi, işsiz kaldı.Duaların karşılığı işçi kıyımı oldu

Eylemde söz alan işçiler, yaşadıkları sıkıntıları anlattı, AKP'li belediyenin kendilerini sürüklediği yoksulluğa işaret etti. Belediye Başkanı Öztürk'ün Hac'ca giderken gelip kendilerinden hayır duası istediğini söyleyen işçiler, “Duaların karşılığını böyle mi ödüyorsun?” diye sordular. İşçiler sık sık “Azim Öztürk sözünü tut”, “Zafer direnen emekçinin olacak” ve “Hak dediniz hakkımızı çaldınız” diye haykırdılar.İşçiler haklarını direnerek kazanacakİşçiler adına açıklama yapan Hasan Çelik, “Başbakan kriz olmadığını, kriz gerekçesiyle işçileri kovan patronların fırsatçılık yaptığını söylüyor” dedi. “Peki bu yaşananlar nedir, sayın Başbakan sizin partinize mensup belediye başkanıda mı kriz fırsatçılığı yapıyor, yoksa sizmi yalan söylüyorsunuz” diye sordu. İşten atılan bin 200 işçinin hırsızlık, yolsuzluk yapmadığını söyleyen Çelik, “işçiler sadece namuslarıyla çalışıyorlardı” dedi. Çelik, işe geri dönmek için mücadelelerini sonuna kadar devam ettireceklerini ilan etti. Çelik, direnerek haklarını kazanacaklarını vurguladıİşçiler yarın belediyeye yürüyecekYakıcı güneşin altında oturma eylemini sürdüren işçiler, camların arkasında saklanıp karşılarına çıkmayan Azim Öztürk ve belediye yetkilileri yuhaladı. İşçiler eylemlerinin sonunda yarın saat 12.00'de İnönü Parkı'nda toplanıp, belediyeye kadar yürümeyi kararlaştırdıklarını duyurdu.
Orhan Aksoy (Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nde 5,5 yıllık işçi): Neden işten atıldığımız hakkında hiçbir bilgi verilmedi. Tazminatlarımızı da vermediler. Ne zaman ödeneceğini öğrenecek yetkili bile bulamıyoruz. Azim Öztürk oturduğu villaları nasıl aldı acaba? Önceden varmıydı serveti. Hepsini bizim sırtımızdan kazandı. Çalıştığımız yıllar boyunca bayram ve yıllık izin bile yapamadık. İşten atılma korkusuyla çocuğumuzu hastaneye götürmek için dahi izin isteyemedik. Diyarbakır’da sele kapılıp giden arabada yakınlarım öldü, bunun için izin istediğimde benimle alay edilircesine 'bir günde gidip geri gel' denildi. İşten atıldığımız güne kadar köle gibi çalıştırıldık. Ama haklarımız için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bize reva görülen bu haksızlığa boyun eğmeyeceğiz.Bizi atıp, yandaşlarını alıyorlarİsa Akyıldız (Park ve Bahçeler Müdürlüğünde 5,5 yıllık işçi): 'Belediye borçlu, maaş ödeyemiyor' diyorlar. O halde neden bizi atıp başkalarını alıyorlar. Belediyenin reklam için harcadığı para bile bizlere ödediğinin kaç katı. Kendi yandaşlarını işe almak için bizi kapı önüne koyuyorlar. Diğer partilerin meclis üyelerinin her birisi için beş kişilik kontenjan vermişler. Böylece onları da satın alıp susturdular. Ben 51 yaşındayım. Bundan sonra kim bana iş verir. Şimdi sokaklarda dilencilik mi yapayım, hırsızlık mı yapayım. Tek isteğimiz alınterimizle çalışıp, ekmeğimizi kazanabilmek. Hiçbirimizin aldığımız asgari ücret dışında geliri yok. Şimdi bütün çoluk çocuğumuz aç, sefil durumda. İşe iade için sonuna kadar mücadele edeceğiz, çünkü başka çaremiz yok.Ali Oktay Arslanoğlu (Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nde 8 yıllık işçi): Hepimiz seçimlerde AKP için çalıştık. Azim Öztürk ‘Eğer başka parti kazanırsa hepinizi işten atacak’ diyordu. Şimdi kendisi ekmeğimizle oynadı. Hani verdiği sözler. Başbakan fakir fukaranın yanında olduğunu söylüyor. Acaba onun kastettiği fakir fukara kim. Diğer partilerin belediyelerde işçi çıkarmasına kızan Başbakan bizim durumumuz için ne diyecek. Seyhan belediyesinin parası olmadığını söylüyorlar, gereksiz bir sürü iş için para harcıyorlar. Yalan söylüyorlar. Seyhan belediyesinin geliri birçok ilden daha fazla. Nedense kriz hep bizim başımıza patlıyor.Köle gibi çalıştık, ekmeğimizden ettilerSerkan Işık (Temizlik işçisi): Belediye başkanı Azim Öztürk, Müslüman olduğunu söylüyor. Defalarca Hacca gitmiş. Giderken bizden hayır duası istedi. 'Ailelerinize selamlarımı söyleyin, benim için dua etsinler' dedi. Şimdi ailelerimiz kendisine hangi bedduaları ediyor haberi var mı acaba. Bizi ekmeğimizden etti. Onun Müslümanlığı sadece kendisine. Biz sendikacılardan, halktan sokakta kâğıt toplayan insandan bu mücadeleye destek vermesini istiyoruz. Yıllar boyunca köle gibi çalıştık, maaşlarımızın üçte birini verdiler, sesimizi çıkarmadık, katlandık. Şimdi neden işten atılıyoruz Sonuna kadar kararlıyız.Ünal Şimşek (Park ve Bahçeler Müdürlüğünde 5 yıllık işçi): Asgari ücretle çalışan insanlardık. Şimdi tamamen açlığa mahkûm edildik. Ne yapalım, yankesicilik mi, kapkaç mı. Benim özürlü bir çocuğum var, aylık 300 lira kira ödüyorum. Sosyal güvence ya da başka gelirim yok. Başbakan karşımda olsaydı ona halka verdiği sözleri hatırlatırdım. O sözler bizi aldatmak için miydi? Ben seçimlerde AKP için çalıştım. Karşılığı bu oldu. Çöplere atılmış veya yardım kutularına bırakılan elbiseleri giyiyoruz. Çocuklarımın istediklerini alamıyorum. Onların gözünde yalancı durumuna düşüyorum. Bunu hangi vicdan kabul eder. Azim Öztürk’ün evi en lüks eşyalarla döşenmişken benim ayağımda ayakkabı yok. Bu nasıl Müslümanlık, bu nasıl insanlık. Gerekirse her gün belediye önünde bekleyeceğiz. Gerekirse ailelerimizle beraber Ankara'ya yürüyeceğiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Sizden istediğimiz sesimizi memlekete duyurun. Çünkü diğer gazeteler haber bile yapmıyor.

0 Kommentare: