Savcılık Guantanamo işkencesini ‘orantılı’ buldu


BURSA - Bursa Cumhuriyet Savcılığı, Bursa Emniyet Müdürlüğü’nde Ender Bulhaz Aktürk adlı gence yapılan işkenceleri “orantılı güç” olarak kabul etti. Savcılık, Adli Tıp Kurumu’nun raporunda da yer alan işkence bulgularının “öldürücü” olmadığına vurgu yaparak, işkenceci polisler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Aktürk’e gözaltında Guantanamo işkencesi olarak da bilinen “waterboarding- su işkencesi” de yapılmıştı.Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı geçtiğimiz günlerde verdiği bir kararla açık bir biçimde işkencecileri korudu. Savcılık, Ender Bulhaz Aktürk adlı gence uygulanan “su işkencesi” dâhil çeşitli işkence yöntemlerini “orantılı güç” olarak saydı. Savcılık, kararında, Adli Tıp Kurumu’nun işkenceyi belgeleyen raporuna da atıfta bulundu. Ancak savcılık, Ender Bulhaz Aktürk işkence sonucu ölmediği için polisler hakkında kovuşturma yapılamayacağına karar verdi.Ender Bulhaz Aktürk adlı genç Bursa’nın Kestel ilçesinde kimlik kontrolü sırasında bir polisin öldüğü olayla ilgili olduğu iddiasıyla 18 Mart 2009 tarihinde gözaltına alınarak, Kestel İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Buradan Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Aktürk, Kestel Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak Bursa H Tipi Cezaevi’ne konuldu.İŞKENCE KAMERALARA YANSIDIAvukatların başvurusuna rağmen iki gün boyunca Bursa polisinin gözaltında olduğunu kabul etmediği Aktürk’ün işkence gördüğü adliyeye çıkartıldığı sırada kameralara yansıdı. Buna göre, yüzü şiş ve morluklarla dolu olan Aktürk, ayakta duramıyordu ancak iki kolundan tutan polisin yardımıyla yürüyebiliyordu. “Tazyikli su, ters askı, buza yatırma, dayak” gibi işkence yöntemlerinin yanı sıra Amerikan yönetiminin Guantanamo Üssü’nde uyguladığı “su işkencesi”nin yapıldığı, hem Aktürk’ün beyanlarında hem da avukatlarının açıklamalarında yer aldı. Bu açıklamaların ardından Adli Tıp Kurumu ile Aktürk’ün sevk edildiği iki hastanenin verdiği raporlar, işkenceyi belgeledi.İŞKENCE RAPORLARLA BELGELENDİEnder Bulhaz Aktürk’e ilk rapor, 18 Mart 2009 tarihinde Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi tarafından verildi. Söz konusu raporda, daha gözaltının ilk saatlerinde Aktürk’ün “kaba dayak işkencesi”ne maruz kaldığı anlaşıldı. Bu işkencenin sonuçları söz konusu raporda şöyle yer aldı: “Sırt kısmında künt tramvaya bağlı sıyrık tarzı yüzeysel yaralanmalar, frontal bölgede künt travmaya bağlı hafif ekimatik lezyonlar mevcut. Ayrıca her iki el bileğinde kelepçe takılmasıyla olduğu düşünülen ekimatik lezyonlar görüldü.”ADLİ TIP KURUMU DA İŞKENCEYİ BELGELEDİEnder Bulhaz Aktürk’ün işkenceye ilişkin anlatımları ile işkence izleri, Bursa Adli Tıp Kurumu tarafından 20 Mart 2009 tarihinde düzenlenen raporla da tespit edildi. Raporda, Aktürk’ün genital bölgesi de dâhil olmak üzere vücudunun neredeyse bütün bölgelerinde 10 santimetre çapına ya da uzunluğuna kadar ulaşan yaralar, çizikler, morluklar tespit edildiği belirtilerek, bulgular ayrıntılı bir biçimde yer aldı.SAVCILIK İSE İŞKENCECİLERİ AKLADIBursa Cumhuriyet Savcılığı ise bütün çıplaklığıyla ortada olan işkenceyi akladı. Aktürk’ün avukatlarının 7 polis hakkında “görevi kötüye kullanma ve işkence yapmak” suçlamasıyla yaptıkları başvuruyu değerlendiren savcılık, kovuşturmaya gerek olmadığına karar verdi. Savcılık kararında, Aktürk’e yapılan bütün işkenceleri “orantılı güç” olarak saydı. Savcılık kararında, “Adli Tıp Kurumu’nun 15 Nisan 2009 tarihli raporlarında belirlenen arazların şahsın yaşamını tehlikeye sokmadığı ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikle olduğunun belirtildiği” şeklindeki ifade dikkat çekti. Savcılık bu kararıyla işkencenin varlığını kabul etmiş oldu ancak Ender Bulhaz Aktürk işkence sonucu ölmediği için kovuşturmaya gerek olmadığına karar verdi. Bursa savcılığı ayrıca, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Terörle Mücadele Yasası ve Türk Ceza Kanunu’na atıfta bulunarak, “ölçülü şiddet kullanımının” bu yasalarda da yer aldığını belirtti. ANF NEWS AGENCY

0 Kommentare: