Genel grev çağrısı


'Emek, Barış, Özgürlük İçin Demokrasi ve Haklar' mitinginde konuşan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, hükümetin çalışma alanındaki politikalarını eleştirerek, taleplerine duyarlılık istedi. Kumlu'nun konuşmasını umutla dinleyen işçilerin, sık sık genel grev çağrısında bulunmasına rağmen Kumlu'dan böyle bir talep duymaması gerginliğe neden oldu. İşçilere genel grev çağrısının yapılacağı sözü üzerine gerginlik sona erdi.Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun aldığı 'Sürekli eylem' kararı çerçevesinde Sıhhiye Meydanı'nda Türk-İş'in organize ettiği 'Emek, Barış, Özgürlük İçin Demokrasi ve Haklar' mitingine katılan yüz bini aşkın kişi, sık sık genel grev çağrısında bulundu. Mitingde TEKEL işçisi Hatice Tören'in ardından İstanbul'da işten atılan bir itfaiye eri konuşma yaptı. Sendikaya üye oldukları için işlerinden atıldıklarını belirten itfaiye eri, şöyle konuştu: 'Tıpkı TEKEL işçileri gibi biz de yılmadık. 'Sendika istiyorsanız, bizim sendikamız var' Hak-İş var dediler. O sendikanın nasıl hükümet sözcüsü olduğunu bizleri kapalı odalarda nasıl satacağını biliyoruz. Bugün Türkiye adeta zorunlu çalışma kampı gibi. Sabahın erken saatlerinde uyanan işçiler geç saatlere kadar sefalet ücretiyle çalışmak zorunda kalıyor. Buna karşı biz meydanlardayız. Siz nerdesiniz iktidar üyeleri. Seçim meydanlarındaki gibi artık halkın arasına çıkma yüzünüz bile yok. Kendi halkınız sokağa dökülürken sizler timsah gözyaşlarıyla Filistin için ağlıyorsunuz. Daha dün İstanbul'un Kültür Başkenti olması münasebetiyle trilyonlarca liralık havai fişek patlattınız. İşçiye, emekliye gelince yok deniyor. Biz itfaiye erleri olarak sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.'Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine tepkiArdından konuşan şeker fabrikasında işçi olarak çalışan Selma Akyol konuştu. Akyol da, dünyada şeker fabrikalarının şahıslara teslim edilmeyeceği kadar gözetildiğini belirterek, dünyanın hiç bir yerinde, ABD'de dahi şeker fabrikalarının şahısların elinde olmadığını, sadece Türkiye'de şahıslara peşkeş çekildiğini söyledi. Türkiye'nin şeker üretiminde yıldız olmaya aday olduğuna vurgu yapan Akyol, 'Ama Türkiye'de 20 şeker fabrikası kapatılıyor. Bölgesel kalkınma sekteye uğratılacaktır. 1 milyon dekar alanda pancar üretimi yapılmayacaktır. Şeker üretimi 650 bin ton daralacak. 350 bin pancar işçisi işsiz kalacak. 9 bin şeker işçisi işten atılacak. Yan sektörlerle 6 milyon insan etkilenecek. Kaybeden ülkemiz olacak. Biz toprağız, fabrikayız, üreten ve haklı olan biziz. Kazanan da biz olacağız' diye konuştu.Kumlu'nun konuşması sık sık genel grev sloganlarıyla kesildiİşçilerin ardından kürsüye çıkan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, genel grev çağrılarıyla karşılandı. Kumlu'nun konuşması sık sık 'Türk-İş görev genel greve' sloganıyla kesildi. Alandaki kalabalığı gösteren Kumlu, rüzgar ekenin fırtına biçeceğini belirterek, 'İşte bu alanda bu hakikat tezahür ediyor. Sizler umudu tercih edenlersiniz. Biz düşmanlık, kin nedir bilmeyiz. Çabalarımız ülkemiz için. İstiyoruz ki soframızda ekmeğimiz olsun, aşımız olsun. Çocuklarımız gelecek kaygısı taşımadan büyüsün. Siz TEKEL işçileri, İtfaiye işçileri ve Şeker işçileri aylardır sokaklardasınız. Sizleri ideolojik davranmakla suçlayıp işin kolayına kaçıyorlar' dedi. Alanda bulunan işçilere, 'Sizlerin mücadelesi tüm emekçilerin mücadelesi oldu' diye seslenen Kumlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Su sıktılar, biber gazı sıktılar, gece yarıları çadırlarınızı bastılar, yılmadınız helal olsun size helal olsun diyorum. Tüm emekçilerin hakları sizlere helal olsun. Sosyal devlet diyorlar, sendikalar başımızın tacı diyorlar sonra da bilin bakalım ne diyorlar. Çalışma hayatını düzenleyen yasalar değişti mi? Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırıldı mı? Barışı bilmeyenlere barışı öğretmekte, uzlaşmayı bilmeyenlere uzlaşmayı öğretmekte kararlıyız. Sizler bu meydanlarda tarih yazdınız. Emek mücadelesinin adresi oldunuz. İnsan haklarına duyduğumuz saygı var. Ama emeğin en yüce değer olduğunu unutanlar ara sıra bizim de ne olduğumuzu unutuyorlar. İşte o zaman ne oluyor. Hep birlikte meydanları dolduruyoruz.''İşçilerin değil İMF'nin onayı için halkın iliğini sömürdüler'Seçim zamanı sandık önlerine konduğunda kırmızı kart gösterdiklerini ifade eden Kumlu, 'Eylemlerimizden rahatsız olanlar var. Rahatsız olacağınıza bu rahatsızlıkları giderici tedbirler alın çözüm üretin çözüm' dedi. Ülkeyi idare edenlerin yapması gerekenlerin kendilerine kulak vererek taleplerine duyarlı olmaları olduğunu söyleyen Kumlu, hükümeti eleştirerek şunları kaydetti: 'İşçilerin değil İMF'den onay almak uğruna yıllardır halkın iliğini kemiğini sömürdüler. Vatandaş daha da yoksullaştırıldı. Esnaf iflas noktasına getirildi. Özelleştirmeler yapıldı. Milletin en değerli varlıkları yok pahasına satıldı. İşsizlik açlık arttı. Yatırım yapılmadı. Memleketimiz tüketen bir ülke haline getirildi. Tüm bunlar üzerine yaşanan ekonomik krizin bizi teğet geçtiğini söylediler. Krizi bize daha fazla işsizlik, yoksulluk olarak ödettiler. Şimdilerde İMF ile yeni bir anlaşmadan bahsediliyor. Sayın Başbakan madem İMF'ye ihtiyacımız yok hala niçin anlaşmadan bahsediyorsun.'İşçilerin talepleriKumlu, konuşmasının sonunda işçiler eşliğinde hükümetten şu taleplerde bulundu: 'Ey hükümet! TEKEL ve itfaiye işçileri başta olmak üzere çalışanların taleplerine kulak ver. İşsizliği önle. Kiralık işçilik düzenlemesinden ve esnek çalışma biçimlerinden vazgeç. Kıdem tazminatı hakkımıza el uzatma. İşçileri köleleştirmeye yönelik 4/C ve benzeri uygulamalardan vazgeç. İşsizlik Sigortası Fonu'nun amacı dışında kullanılmasından vazgeç. Vergi adaletsizliğini gider. Sağlık ve Sigorta haklarımızdaki mağduriyeti gider. Asgari Ücreti sefalet ücreti olmaktan çıkar.'İşçiler platformu işgal ettiYağan yağmura rağmen Kumlu'nun konuşmasını umutla dinleyen işçiler sık sık genel grev çağrısında bulunmasına rağmen, Kumlu'dan böyle bir şey duymamaları gerginliğe neden oldu. Sık sık Kumlu'nun konuşmalarını, 'Bizi satanı biz de satarız', 'Türk-İş göreve genel greve' sloganlarıyla kesen işçiler, konuşmanın ardından platformu işgal etti. 'Kumlu'yu platforma bekliyoruz. Genel grev çağrısı yapmayana kadar buradan ayrılmayacağız' diyen TEKEL işçileri, kısa süreli izdiham ve gerginliğin yaşanmasına neden oldu. Ardından Türk-İş Yönetim Kurulu'ndan Harp-İş Genel Başkanı Ahmet Kalfa, platforma çıkarak 'Onurlu direnişinize leke sürmeyin' dedi. Kalfa'nın Memur-Sen ve Hak-İş dışındaki diğer sendikaları ziyaret edip genel grev çağrısında bulunacaklarını söylemesi üzerine işçiler yavaş yavaş platformu terk edip Türk-İş'in önüne yürüdü.DİHA

0 Kommentare: