25 Kasım etkinliklerinde şiddete karşı örgütlenme çağrısı


25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle Ankara, Hakkari, Van, Mersin, Koceli ve İstanbul'da düzenlenen çeşitli etkinliklerde, kadına yönelik şiddetin her alanda sürdüğüne dikkat çekilerek, kadınlara şiddete karşı örgütlenme çağrısı yapıldı.ANKARAYKM önünde bir araya gelen Ankara Kadın Platformu bileşenleri, polisin barikat kurarak, Yüksel Caddesi'ne yürümelerine izin vermemesi nedeniyle yaklaşık 4 saat sonra açıklamalarını gerçekleştirdi. Polisin 3 kez müdahale ettiği eylemde kadınlar, gruplar halinde Yüksel Caddesi'ne yürüyerek, burada açıklamalarını gerçekleştirdi. 'Jin jiyan azadî', 'Tecavüzcü polis hesap verecek', 'Medya tecavüze ve ölümlere ortak olma!', 'Erkek şiddetine son! Erkek öldürüyor, yasalar koruyor', 'Cinsel yönelim ayrımcılığına hayır!' sloganlarının atıldığı eylemde,'Özgürleşen kadın güzelleşir', 'Cinsel şiddet, işkence son bulsun', 'Namûsa me azadiya me ye ne namûsa tu kesî ne', 'Küçük kadının Kürdistan'daki kirli savaş sonucu vücudu parçalara ayrıldı', 'Ceylan devlet dersinde öldürüldü' dövizleri açıldı.Türkçe ve Kürtçe açıklama yapan kadınlar adına konuşan Gökçe Avcıoğlu halkları birbirine düşman eden imhacı, inkarcı tutumun her gün yeniden üretildiğini, dili, kimliği ve inanışı farklı olana tahammülsüzlüğün arttığını belirterek bölgeye özgü görülen, meşrulaştırılan kadın ölümlerinin çok uzağında olmadıklarını, korucu katliamlarının ardı arkası kesilmediğine dikkat çekti.Avcıoğlu, 'Ceylan'ın koyun otlatırken kafasına havan mermisinin isabet edeceği akıllara gelir miydi? Yaşadığımız yerlerde tahayyül edebilir miyiz bunu? Bölgeye özgü görülen, meşrulaştırılan kadın ölümlerin çok uzağında değiliz. Ülkenin her yerinde yaşanılan şiddet çınlatıyor kulaklarımızı. Korucu katliamlarının ardı arkası kesilmiyor. KESK ve demokratik kitle örgütlerinde çalışan kadınlar örgütlü oldukları için tutuklandı. Sokaklarda barış adına bildiri dağıtan arkadaşlarımız karakollarda çırılçıplak soyularak aranmak isteniyor. Su ve barınma hakkı taleplerini dile getiren kadınlar gözaltına alınıyor, polis şiddetine maruz kalıyor. Güler Zere ölüme terk edildiği cezaevinden ancak çıkartılıyor' dedi.Avcıoğlu, kadınların taleplerini de şöyle sıraladı: 'Danışma merkezleri ve sığınma evleri açılsın! Her çocuğun ana dilinde eğitim görmesi sağlansın! Zorunlu göç mağduru Kürt kadınlarının yaşadıkları sorunlar çözülsün! Kadınlar için ücretsiz eğitim sağlık ve sosyal güvenlik hakkı sağlansın! Kadınların işten çıkarılmasına son verilsin! Ücretsiz kreşler açılsın! Kentler kadınların güvenle yaşayabileceği biçimde düzenlensin! Yargı 'erkek yargı' olmaktan çıksın; 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun etkinleştirilsin! Gözaltında, cezaevinde cinsel şiddet, işkence son bulsun! Medya şiddeti sona ersin!MERSİNMersin Kadın Platformu, DTP'li Akdeniz Belediyesi önünden Mersin Taşbina önüne kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüş nedeniyle Akdeniz Belediyesi önünde bir araya gelen kadınlar, def, arbane ve davul eşliğinde halay çekti. Kadınlar daha sonra 'Emeğime kimliğime ve bedenime dokunma', 'Kimsenin namusu değiliz namusumuz özgürlüğümüzdür' pankartlarını açarak yürüyüşe geçti. Yürüyüşte, 'Tacizci polisler hesap verecek', 'Jin jiyane jiyane nekuje' dövizlerini taşıyan kadınlar, 'Jin jiyan azadi', 'Be Serok jiyan nabe', 'Gelsin erkek, gelsin polis, gelsin devlet, gelsin jop inadına isyan inadına isyan inadına özgürlük', 'Şiddetinizle barışmayacağız', 'Em şer nexwazin aşitiye dixwazin', 'Erkek vuruyor devlet koruyor' sloganlarını attı. Yürüyüşte kadınlar düdük ve zil çalarak şiddeti protesto etti. Yürüyüşe, çevredeki kadınlar da alkışlarla destek verdi. Yürüyüşün ardından Mersin Taşbina önüne ulaşan kadınlara, KESK'li erkekler de karanfillerle destek verdi. Platform adına açıklamayı okuyan Avukat Sabahat Gençtarih Cebe, 25 Kasım gününü kadına yönelik şiddete karşı bir gün ilan eden yapının devlet olduğuna dikkat çekerek, buna rağmen devletin politik kimlik sahibi kadınlara yönelik şiddetinin hala sürdüğünü söyledi. Özellikle politik kimlik sahibi kadınların ve Kürt kadınlarının devletin taciz politikalarının mağduru olduğuna vurgu yapan Cebe, şunları kaydetti: 'Devlet sıkça, işten attırma, kaçırma, tehdit, aşağılama, gözaltına alma, tutuklama, kaba dayak, taciz ve tecavüze başvuruyor. Karakollar ve cezaevleri kadının onurunu kıran aramalarla taciz ve tecavüz işkenceleriyle kadınların kabusu haline getiriliyor. Erkek egemen zihniyetin bu kurumları bu uygulamalarla kadını bedeni üzerinden teslim almaya çalışıyor.' Kadınlara yönelik tüm baskıcı, şiddet yanlısı tutum ve davranışlara karşı mücadelelerini kararlı bir şekilde sürdüreceklerini belirten Cebe, tüm kadınları şiddete, tecavüze ve her türlü baskıya karşı örgütlenmeye çağırdı.DTP Tarsus Kadın Meclisi de, Yarenlik alanında yaptığı açıklamayla kadına yönelik şiddeti kınadı.KOCAELİİzmit Kadın Platformu üyesi yüzlerce kadın, Belediye İşhanı önünde bir araya geldi. 'Kadına yönelik şiddette hayır!' pankartını açan kadınlar, sık sık 'Jin, jiyan, azadi', 'Şiddete son verilsin' ve 'Türk, Kürt, Ermeni yaşasın kadın dayanışması' sloganlarını attı. Platform adına açıklama yapan Serap Coşkun, Türkiye'de her gün nedeni belirsiz bir biçimde intihar eden, tecavüze uğrayan, namus cinayetine kurban giden kadınlara yönelik haberleri hayretler içinde izlediklerini söyledi. Türkiye'de kadına yönelik yaşanan şiddetin sadece bir kısmının bilindiğini diğer kısmının ise buzdağının görünmeyen yüzü olduğunu belirten Coşkun, 'Ülkemizde kadına yönelik şiddetin her türü artış göstermektedir. Bir yandan SSGS gibi düzenlemelerle kadınlar daha fazla yoksulluğa ve erkek egemenliğine mahkum edilirken diğer yandan ev içindeki şiddeti engelleyecek mekanizmalar işletilmektedir' dedi. Türkiye'de yasalar anlamında bir şeylerin değişmeye başlamış olmasına karşın zihniyetin aynı kaldığına dikkat çeken Coşkun, KESK'e ve Eğitim Sen'e yönelik yapılan operasyonlarda çok sayıda kadının gözaltına alınmasını, devletin demokratik muhalefet içinde yer alan kadınlara ataerkil bakışın açık bir göstergesi olarak değerlendirdi. Coşkun, kadınları örgütlü mücadelelerini yükseltmeye çağırdı. Kadınlar bir süre halay çektikten sonra eylemlerine son verdi.İSTANBULYDG Kadın Meclisi, İstanbul Üniversitesi Öğrenci Kültür Merkezi'nde düzenlemek istediği 'Kadına yönelik şiddet' paneline üniversite yönetimi izin vermeyince, panel ÖKM önünde gerçekleşti. Kaldırıma masa kuran öğrenciler, ÖKM duvarlarına şiddete maruz kalan kadınların fotoğraflarını astı. ÖKM önündeki cadde trafiğe kapatıldı, paneli dinlemeye gelen öğrenciler de sokakta yere oturdu. Panele, DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinden DTP PM Üyesi Büşra Ersanlı ve Yüksel Genç katıldı. Panelde konuşan akademisyen Ersanlı, feminizmi teorisi üzerine konuştu. Sosyalizmin kadınlarla erkeklerin eşit ve birlikte mücadele etmesini öngördüğünü ancak bunu sağlayamadığını belirten Ersanlı, 'Sosyalizim bunu başaramadı. Feminizmin kadınlarla erkelerin birlikte mücadele etmesini sağladı' dedi. Ersanlı, feminist mücadelenin bu yüzden yükseltilmesi gerektiğini söyledi. DTP'li Vekil Tuncel de, şiddetin günümüzde toplumun her alanında görüldüğünü söyledi. Gazeteci Yüksel Genç de, İzmir'de DTP konvoyuna yapılan saldırının ardından çıkan elinde taşlı bir kadının fotoğraflarının bütün gazetelerde yer aldığını belirterek, şiddet ve kadının özdeşleştirilmeye çalışıldığını belirtti. Kadına yönelik şiddetin boyutlarını hatırlatan Genç, devletin kadına yönelik şiddeti meşrulaştırdığını dile getirdi. Panelin ardından sokakta halay çekildi.Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) de, DTP Bağcılar İlçe binasında 'Kadına yönelik şiddet' konulu panel düzenledi. Panelde konuşan DÖKH Üyesi Yıldız Özer, şiddetin kadın yaşamına yansıması konusunda sunumda bulundu. Özer, kadının 5 bin yıldır erkek egemen zihniyetiyle şiddetin her türlüsünü yaşadığını söyleyerek, Kürt kadının hem Kürt olmasından kaynaklı iki kez ezildiğini belirtti. Hülya İpek ise, kadına yönelik şiddetin boyutlarını anlattı.İHD İstanbul Şubesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle yayınladığı açıklamada, kadının sahip olunacak bir nesne olarak görüldüğü ve birey olarak varlığının reddedildiğine dikkat çekildi. 'Şiddet, çatışmalı bölgelerde ve güçlü geleneksel baskıların olduğu bölgelerde daha yoğun olarak yaşanırken, eğitimsizlik ve ekonomik yetersizlikler de kadına yönelik şiddeti tetikliyor' denilen açıklamada, cinsel taciz, tecavüz, fiziki, sözlü ve psikolojik şiddete uğrayan kadının, ekonomik ihtiyaçlarının karşılanmadığını, eğitim ve sağlık gibi kişisel gelişimi için gereken olanaklardan mahrum bırakıldığı kaydedildi. Açıklamada kadınlara çağrı yapılarak, şiddeti durdurmanın kadınların örgütlü mücadelesinden geçtiği belirtildi.HAKKARİHakkari SES Şubesi Hakkari Belediyesi önünde yaklaşık 500 kişinin katılımıyla basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan SES Yöneticisi Nurhayat Altan, kadına yönelik şiddetin arttığını belirterek, 'Bir yandan yeni SSGSS gibi düzenlemelerle kadınlar daha fazla yoksulluğa ve erkek egemenliğine mahkum edilirken, diğer yandan ev içindeki şiddeti engelleyecek mekanizmalar işletilmemektedir' dedi. Kadınları şiddete karşı korumayı vaat eden devletin de şiddetine maruz kaldığını söyleyen Altan, KESK'e ve Eğitim Sen'e yapılan operasyonlarda çok sayıda kadının da gözaltına alınmasının devletin demokratik muhalefet içinde yer alan kadınlara ataerkil bakışının açık bir göstergesi olduğunu belirtti. Cezaevlerindeki hasta tutuklu ve hükümlü kadınlara dikkat çeken Altan, 'Güler Zere ancak ölümün eşiğine geldiğinde yoğun kamuoyu baskısı ile serbest bırakılmıştır ama daha onlarca kadın benzer koşullarda tutuklu kalmaya devam etmektedir' dedi. Yapılan basın açıklamasının ardından, davul zurna eşliğinde halaylar çekildi. Halay nedeniyle Bulvar Caddesi bir süreliğine trafiğe kapandı.VANMavi Plaza önünde bir araya gelen KESK'li kadınlar, meşaleler eşliğinde Sanat Sokağı'na kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte, 'Kadına uzanan eller kırılsın', 'Paşa dayağına, koca, dayağına, hoca dayağına hayır', 'Militarizme hayır' dövizleri taşınarak, 'Biz kadınız kimsenin namusu değiliz, namusumuz özgürlüğümüzdür' pankartı açıldı. DÖKH üyelerinin de destek verdiği eylemde konuşan KESK Üyesi Muazzez Orhan, kadına yönelik şiddeti kınayarak, kadınları şiddete karşı ortak mücadele etmeye çağırdı. Kadın ölümlerinin giderek arttığına dikkat çeken Orhan, kadına yönelik şiddete son verilmesi çağrısında bulundu. Açıklamanın ardından kadınlar 'Kadına uzanan eller kırılsın' sloganını atarak Mavi Plaza önüne kadar yürüyüş yaptıktan sonra dağıldı.

0 Kommentare: